Aşıdan Sonra

Günümüzde hepimizi etkisi altına alan, biz insanların ne kadar aciz ve zayıf varlıklar olduğunu hepimize tekrardan hatırlatan korona virüse karşı bütün insanlık olarak bir savaş halindeyiz. Korona virüs ortaya çıktığı ocak ayından itibaren  yaklaşık olarak 5.5 milyon insanı enfekte ederken bu insanların 345 binini de ölüme mahkum etti. Hal böyle iken birçok ülke vatandaşlarının sağlığını göz önünde bulundurarak çeşitli iş yerlerini ve eğlence alanlarını kapattı. Böylece üretimde büyük rol oynayan fabrikalar ve atölyeler de kapatılmış oldu. Virüs yalnızca insan sağlığı ve psikolojisini etkilememiş ayrıca dünya ekonomisine de büyük bir zarar vermişti. Ülkeler de karşı karşıya kaldıkları bu tehtide karşı aşı geliştirme çalışmalarına başlamışlardı. Ancak aşı gündeme geldiğinden beri akıllarda olan tek bir soru vardı: Aşı herkese adaletli bir şekilde dağıtılabilecek miydi? Yoksa yalnızca bazı kesimlerin mi aşıya erişimi olacaktı?

Korona virüs birçok ülkeyi ekonomik anlamda batma noktasında getirdi ve bu virüs için aşı üretmek, bir ülke için yeni dünyada önemli bir yer edinmek anlamına geldi. Öyle ki virüs, ekonomik çöküşle beraber aslında birçok fırsatı da beraberinde getirmişti. Fakat önemli olan bu fırsatları iyi bir şekilde değerlendirmekti. ABD, Rusya, Çin  gibi ülkeler vakit kaybetmeden aşı çalışmalarına başladılar ancak aşının üretilmesi en az 1 yıl süren bir çalışma ve aşı bulunsa bile bu aşının seri üretime geçirilip herkese ulaştırılması da bu sürecin uzamasına sebep olabilir. Peki, aşının üretildiğini varsayarsak aşının insanlara dağıtılırken öncelik sırası ne olacak?

Aşı bulunduğunda birçok ülke normal olarak aşıyı ilk olarak kendi vatandaşlarına ulaştırmak isteyecekler ancak her ülkenin böyle bir politika izleyeceğini düşünecek olursak aşı bazı ülkelere ulaşamadan virüs, o bölgelerdeki bütün insanları enfekte edecek ve tahminen bu bölgeler fakirliğin baş gösterdiği yerler olacak. Bu yüzden ilk yapılması gereken şey aşı bulunur bulunmaz her ülke için minimum gönderilmesi gerekilen aşı sayılarını belirlemek.

Tüm ülkelere minimum sayıda aşı gönderdik fakat elde ettiğimiz bu aşıları kime yapacağız? Her ne kadar ilk başta risk grupları olan 65 yaş üstü ve çocuklara aşıyı uygulamamız gerek gibi görünse de ilk başta aktif ve çalışan grup olan 20 yaş üzerini aşılamamız daha etkili olacaktır. Çünkü normalleşme sürecinde de  en fazla etkileşime giren grup bu gruptur ve doğal olarak enfekte olma ihtimalleri de çok yüksektir.

Aşı üreten şirketler aşı için bir ücret talep etmeleri muhtemeldir ki edecektirler de ancak aşının tüm ülkeler tarafından yeterli miktarda alınabilmesi ve ücretin karşılanabilmesi için bir fiyat düzenlemesi yapılmalıdır. Son olarak da virüsün yok edilebilmesi için üretilen aşılar; din, dil, ırk, sosyoekonomik durum gözetilmeksizin bütün insanlara adaletli bir şekilde dağıtılmalıdır.

 

Kaynakça:

  • https://www.worldometers.info/coronavirus/
  • https://www.bbc.com/news/health-51665497
(Visited 37 times, 1 visits today)