Ata’ya Mektup

Atam özür dilerim,
Söylediğin şeyleri unuttuğum için özür dilerim.
Sen, en hakiki mürşit ilimdir derken, cahilliğin önüne geçemediğim için özür dilerim.
Sen, Türk milleti çalışkandır, zekidir derken ben ülkemdeki okuma yazma oranını yüzde yüze çıkaramadığım için özür dilerim.
Tarihi eserlerin üstüne sprey boyayla ilan-ı aşk ettiğim için özür dilerim.
Sen, bir ağacın dalını kesmemek için koca bir köşkü yerinden oynatırken ben kendi ellerinle diktiğin ormanları yaktığım için özür dilerim.
Sen, kahraman Türk kadınını yerlerde sürünmeye değil omuzlar üstünde yükselmeye layık bulurken ben kadınların kocaları tarafından öldürülüşlerini yalnızca izlediğim için özür dilerim.
Sen, koca bir bayramı çocuklara armağan ederken ben çocuk işçiliğini durduramadığım için özür dilerim.
Sen, sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olmasını isterken ben stadyumda sahaya koltuk attığım için özür dilerim.
Onlarca uygarlığa yemek veren toprağı betonlaştırdığım için özür dilerim.
Sen, Sabiha Gökçen’i ilk kadın pilot yaparken ben çocuk gelinleri kurtaramadığım için özür dilerim.
Sen, 3997 tane kitap okuyup 14 tane kitap yazarken ben halkıma okuma yazma öğretemediğim için özür dilerim.
Sen, “Sanatçı el öpmez, sanatçının eli öpülür” deyip sanatçıya bu denli değer verirken ben sanata ve sanatçıya saygı göstermediğim için özür dilerim.
Sen, kadınlara birçok hakkı ilk kez verirken ben aşırı tutucu ve geri kafalı insanlardan ülkemi arındıramadığım için özür dilerim.
Sen, istikbal göklerdedir derken hala uzaya çıkamadığımız için özür dilerim.
Sen, fikirler öldürülemez derken ben düşünemeyen çocuklar yetiştirdiğim için özür dilerim.
Ve umutsuzluğa kapıldığım için özür dilerim. Pes etmeye çalıştığım, halktan tüm umudumu kestiğim için özür dilerim. Oysa sen hayatın boyunca onca zorluğa göğüs gerdin. Hasta adam diye anılan bir imparatorluğu küllerinden doğdurdun. Asla pes etmedin. Hakkında ölüm fermanı yaydılar, hapse attılar, ama yine de gayenden asla vazgeçmedin. Ölümden döndün, gazi oldun, yine de yılmadın. Hayal kuruyorsun paşam, diyenlere hayal olmadığını kanıtladın. Gerek kara tahtanın başına geçtin gerek şapka taktın. Bu ülkeyi yüceltmek için elinden geleni yaptın. Özgürlük için aç bir topluma cumhuriyeti armağan ettin. Her ne kadar seni unutturmaya çalışsalar da biz daha ilkokuldayken, her sabah, açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içtik.
Ve biz Türk istikbalinin evlatları olarak bu ahval ve şerait içindeki dahi vazifemizin Türk istiklal ve cumhuriyetini korumak olduğunu her bir bireyin zihnine tek tek kazıyacağız. Sen bize bir cumhuriyet verdin ve onu yüceltecek olan bizleriz. Ve bunun için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!

(Visited 190 times, 1 visits today)