Erken Büyüyen Çocuklar

‘’Sen ne kadar büyüsen de benim gözümde çocuk kalacaksın.’’ İşte bu düşünce tarzı yüzünden ülkemizde doğan bir kişi zorunda olmadığı sürece asla tek başına bir birey olmayı öğrenemiyor. En küçük yaştan itibaren çocukların her zaman, her işini ailesi yapıyor; kendi başına keşfederek bir şeyler öğrenmesine izin verilmiyor. Bu yüzden de çocuklarının elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan anne babaların korkulu rüyası çocuklarını yatılı okula göndermek.

Yatılı okullar hakkında iki görüş var. Bunlardan biri, ‘’ Yatılı okullar; gençlerin kişiliklerinin gelişmesi, sağlam arkadaşlıklar kurabilmeleri ve tek başına ayakta durabilmeyi öğrenebilmeleri bakımından çok önemlidir.’’ Yatılı okullarda çocuklar kendilerini, yapabileceklerini keşfeder. Yapabileceklerinin sınırları olmadığını anlarlar. Çünkü onlar için geçmişten beri aileleri onların sınırıdır. Ama tek başına yaşamayı öğrenince sınırlarını kaldırırlar ve kişiliklerini geliştirirler. Yaşıtlarıyla aynı ortamda kalıp onları ikinci aileleri olarak görürler ve bir sürü yeni dost kazanırlar. Bu görüşü ele alacak olursak lise hatta üniversite çağına kadar her işi ailesi tarafından yapılmış bir çocuk yatılı bir okulda zor yoldan da olsa yaşamayı, hayatta kalmayı öğrenir. Ancak bu yaşa kadar çocuğuna gereğinden fazla korumacı davranan bir aile, çocuk çok istese bile onu yatılı okula göndermez. Çünkü onlara göre çocuk ayrı bir birey değil, onların kuyruğu gibidir. Onlar ne derse yapmak zorundadır.

Bir başka görüş ise ‘’Ailesinden uzakta yatılı okullarda kalan çocuklarda umutsuzluk, hayattan zevk almama ve kötü davranışlar gösterme gibi durumlar gözlenmiştir. Buna göre yatılı okullar çocukların üzerinde kötü etkiler bırakır.’’ Yapılan birçok araştırmaya göre ailesinden uzak yaşayan çocuklarda bu tip olumsuz durumların görüldüğü bilimsel verilerle kanıtlanmıştır ancak birçok uzman kişiye göre bu sıkıntılar yine ailelerin çocuklarına birey olma şansı tanımadıklarından kaynaklanıyor. Örnek vermek gerekirse evinde, harçlığıyla belirli bir süre geçinen bir çocukla istediği zaman ailesinden para alan bir çocuğun yurtta yaşadığı ruh hali aynı olmuyor. Önceden beri parasını idareli kullanmayı öğrenen çocuk rahatça yaşıyor ancak diğeri parasını yetiremediği için üzülüyor, umutsuzluğa kapılıyor. Burada bu sıkıntının yaşanmamasını sağlamak anne babaların elinde. Eğer küçük yaştan çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar verilirse gelecekteki yaşamlarında birey olarak daha rahat ederler.

Benim düşüncem ise yatılı okulların; iyi yetiştirilmemiş, kendinden ve dünyadan haberi olmayan bir çocuk için çok büyük tehdit teşkil ettiği yönünde. Ama ailesi tarafından hayatın gerçeklerine alıştırılmış bir çocuk için yurt, o güne kadar öğrendiklerinin pratiği olur. Yurtta kalan bir çocuk, ailesiyle birlikte yaşayan bir yetişkinden daha çok hayat bilgisine sahiptir. Ve emin olun yatılı okulda kalan çocuklar erken büyürler…

(Visited 417 times, 1 visits today)