HAYALİMDEKİ LUNAPARK

HAYALİMDEKİ LUNAPARK
Merhaba ben Rüzgar AYDIN bu ayki bloğumda sizlere hayalimde ki lunaparkı anlatacağım.
Benim bir lunaparkım var ismi ise: Lunakids bu yeri yeni yaptım. Fakat çok fazla kişi gelmiyor. Buraya çocukların daha çok gelmesi için yapacağım aletlerin sihirli olması lazım.
İlk aletimiz olmazsa olmazımız “ATLIKARINCA”. Bu aletin yararlarından biri çocuklar bu oyuncağı kullanırken oyuncaklarda ki pedallar sayesinde bir yandan da spor yapmış olacak. Tabi bu işi yaptıktan sonra bu işin bir sihri de olması lazım. İşte bu sihrin ismi ise… aslında daha ismini koymadım. Bu çocuklar pedalları çevirecek, atlardan ses gelecek ve çocuklara illüzyon büyüsü yapılacak. İllüzyonda yardım alacağım kişi ise Büyücü Mehmet. O bana illüzyonu verecek ve bende illüzyonu atlıkarıncaların mekanizmalarına dökeceğim. Aynı zamanda illüzyonun dışarıya çıkmasını sağlayan alet ise gene pedallar olacak. Pedalları çevirince dediğim gibi hem ses hem de illüzyon dışarı çıkacak. İllüzyon dışarı çıkınca çocuklar kendilerini gerçekten de dönen atların üstünde sanacaklar. Ve böylece buraya tekrar gelmek için can atacaklar.
Bir diğer aletimiz ise “DÖNME DOLAP”. Bu oyuncak benim favorim. Eminim çok güzel olacak! Dönme dolabın içinde güzel robotlar içecekleri verecek. Yiyecekler tatlı tarzı olacaktır. Bu dönme dolabın içindeki koltuklar masaj koltuğudur. İşte size keyif geçireceğiniz bir yer. Bu yerin sihri ise rahatlatma sihridir. Siz ikinize robotlar güneş gözlüğü verecek ve siz bu illüzyonda gün batımını izleyeceksiniz. Gecede bile izleyeceksiniz. Size sunduğumuz dönme dolap buydu.
3. aletimiz ise “RENK LABORATUVARI”. Bu yerde illüzyon yok sadece kumlarla renkleri birleştirip resmi boyuyoruz. Bu yerde bu kadardı.
Sıradaki ise “KORKU TRENİ”. Ben bu aletten çok korkarım. Ama yapmam lazım. Başladığınızda tren simsiyah olacak. Bunun içine binip kapıdan geçeceğiz. Buranın illüzyonu ise “korkudur.’’ Size yine bir gözlük veriyorlar güneş gözlüğü gibi ama aslında 3D gözlük etrafa sinema perdeleri astık birinci yerde dinozorlar var ve size sinsi sinsi bakıyor. Gözleri sizin gözünüze bakıyor. Gözünüz ona dalmışken tren kapıya çarpıyor ve korkuyorsunuz. İkinci yerde perdeler ortaya çıkıyor ve bir dinozorun ağzına giriyormuş gibi oluyorsunuz. Sinema perdelerindeki ışıklar gözlerimizi kamaştırıyor bu sırada bir sihir üstünüze dağılıyor gözünüzü açtığınızda ise dinozorun ağzında oluyorsunuz. Böylece bağırıyorsunuz ve korkuyorsunuz. Bu sihir zamanla bitiyor ikinci yerin sonuna kadar bu sihir bitmiyor. Sonra bu tren bir yerde durup, orada yolcuları indiriyor. Yolcular eminim korkarak gidip eğlenceyi daha doğrusu korkuyu tekrar isteyecekler.
Şimdiki aletimiz ise “TIRTIL”. bu korku dolu bir alet gene ama eğlencelide. Buraya raylar yaptım raylara binince kırık gibi gözüküyor. Ama bu bir göz yanılması burayı herkes deniyor ve hiçbir şey olmuyor. Burası çok sallantılı hareketlere yol açabiliyor. Yine de güvenlik önlemlerimiz en iyisindendir. Burada yine bir illüzyon var. Bura açılmadan, yani kimse binmeden bu alete burada bir adam oluyor ve o tırtılda düşüyor. Bu beni bazen ürpertebiliyor. Ama yine de bu göz yanılmasının bir nedeni var. Oraya girişte demirin arasından geçiyorlar. Ve bir fısfıs ayağınıza gizlice sıkılıyor. Bundan sonra bu yanılmayı görüyorlar ve buranın korku dolu ve bir o kadarda heyecanlı bir yer olduğunu görüyorlar. Bu aletimiz bitti.
Son durağımız “İLLÜZYON EVİ”. burada büyücü Mehmet onlara sihir yapıp şaşırtıyor. Bu güzel Lunakids ise bir gün gerçek olacaktır; dediğimde siz şaşırdınız. Lunakids diye bir yer yok bu sadece benim bir hayalimdi ama bu yer bir gün olabilir.

(Visited 300 times, 1 visits today)