Mars’ta Yaşam? Ay’da Üs? Hawking Neler Dedi?

Prof.Dr.Stephen Hawking -İngiliz Fizikçi, Evrenbilimci, Astronom, Teorisyen ve Yazar- Önümüzdeki 10 yıl içinde Mars’a gidilmesi, 30 yıl içinde de Ay’a bir uzay üssü kurulması gerektiğini, aksi taktirde insan ırkının sonunun gelebileceğini söyledi. Bunun fizik kuralları ve olasılık açısından eninde sonunda yaşanacağını belirtti.

Kontrolsüz nüfus artışı, iklim değişiklikleri, küresel ısınma, buzulların erimesi, hayvan nesillerinin tükenmesi, kıt kaynakların azalması ve olası asteroid çarpmaları gibi ciddi tehditlerin üstesinden ancak “İnsanın yayılmasıyla” gelinebileceğini ifade etmiştir (Telegraph.co.uk-20 Haziran 2017). Önce Mars’a yerleşerek ve hatta sonrasında güneş sistemini terk ederek başka yıldız sistemlerine gidilmesi gerektiğini savunmuştur, böylece “çoklu gezegen medeniyeti” kurulabilecektir.

İnsana tam bir bilim kurgu senaryosu gibi geliyor ama NASA’nın bu konuda çok büyük bütçelerle çalışıyor olması, SpaceX’in (Elon Musk’ın şirketi) uzay seyahat araçları yapması, Richard Branson, Mark Zuckerberg, Jeffrey P. Bezos gibi ünlü girişimcilerin bu tek yönlü seyahate isimlerini çoktan yazdırmış olmaları aslında durumun ciddiyetini gösteriyor sanırım.

Ama insan düşünmeden edemiyor… Yıllardır Dünya’nın karşı karşıya kaldığı bu tehditlerden insanoğlu üzerine düşeni yapsa gezegenimizi terk etmek zorunda kalır mıyız? Hazır atmosfer var, su kaynakları, optimum iklim seviyesi, ormanlar, denizler… Neden terk edelim? Ama 40 yıldır ozon tabakasındaki delikten haberdar olan insanlığın hala gazlı spreyler, deodorantlar üretiyor olması, yetersiz geri dönüşüm yapması, nüfus artışını planlayamaması gibi daha bir çok şeyin önüne geçilemeyeceğini anladı bazı insanlar. Üstelik bu insanlık yenilenebilir enerjiyi bulmuş, gelişmiş bir uygarlık… Ama bazı insanlara ne uyarı verilirse verilsin geleceği düşünmemeyi tercih ediyor. Belki de bu durumu fark eden dünyanın en önde gelen yatırımcıları çareyi çok sevdikleri Dünya’yı terk etmekte buluyorlar.

Mars’ta sıcaklık daha düşük bu yüzden özel bir sistem kurulacak, atmosfer ancak sıkıştırılarak uygun oksijen seviyesi sağlanabilecek, bitki yok yani sıfırdan bir üretime geçilecek… Çok zahmetli, çok maliyetli, çok riskli geliyor kulağa. Galiba tek iyi yanı Mars’ta yer çekiminin %37 civarında olması, böylece ağır eşyaları daha rahat kaldırabiliriz, bu kadar… Ay’da ise yaşam mümkün değilmiş, bir uzay üssü kurulup yakın yıldız sistemlerine keşif yapılacakmış. Elimizdekinin değerini biliyor muyuz?

Diyelim üzerimize düşeni yaptık, peki olası bir meteor çarpması için ne yapılabilir? Acaba yörüngeye yerleştirilecek bir füze sistemi için yeterli teknolojiye sahip miyiz? Meteorları daha atmosfere yaklaşmadan parçalayamaz mıyız? Ya da filmlerdeki gibi Dünya’yı saran bir kalkan sistemi olamaz mı?

Babama sordum:

-“İmkanın olsa Mars’a yerleşir miydin?”

-“Geri dönebilmek koşuluyla giderdim” dedi.

Anneme sordum:

-“İnsanın doğduğu, büyüdüğü şehri ya da ülkeyi bile terk etmesi zor bir durum, kaldı ki gezegeni terketmek? Ben sanırım yapamazdım, ne o cesarete ne de o vizyona sahibim sanırım. Ancak orada neyle karşılaşacağımı bilsem belki giderdim, bilmiyorsam sonuna kadar Dünya’da kalırdım herhalde” dedi.

Galiba insanoğlu bu konuyu daha çok tartışacak. Çok büyük bir karar… Kalmalı mı? Gitmeli mi?

 

 

Okuduğunuz için teşekkürler.

 

 

(Visited 109 times, 1 visits today)