Ne Kadar Dijital O Kadar Kolay

Evimizde olmak zorunda olduğumuz bu günler bir kez daha gösterdi ki dünya küresel bir köy ve içerisinde yaşayan biz köy halkının birbirinden etkilenmemesi mümkün değil. Çin Halk Cumhuriyeti’nden tüm dünyaya yayılan korona virüsü salgını nedeniyle kısmi olarak yapılan bazı uygulamaların zorunlu hale geldiği görülmüştür. Bu uygulamalardan bir tanesi de Danimarka’da zorunlu hale getirilmesi planlanan nakit para kullanımının sonlandırılmasıdır. Korona virüs salgını ile dünyada ve ülkemizde kağıt para kullanımının yerini özellikle temassız  özelliği ile kredi kartı kullanımına ve bankadan hesaba para transferine bıraktığı görülmüştür.

Diğer taraftan online para birimlerine ilgi kadar kartlar, kodlar ve telefonlarla ödeme yapma eğilimi de giderek artmaktadır. Örneğin İsveç, 1661’de Avrupa’da kağıt parayı ilk kullanıma sokan ülke olmasına rağmen 2021 yılında kendi dijital para birimini tanıtacak ve 2023 yılında ise dünyada nakit ödemeyi tamamen kaldıran ilk ülke olacaktır. Diğer ülkeler de farklı değil aslında. Çin’de artık dilenciler bile kodlarla para kabul etmektedirler. Avrupa genelinde beş kişiden sadece biri nakit kullanmaktadır. Nakit ödemenin geleceğini zaman gösterecek, ama uzmanlara göre yeni ödeme modellerine hazırlanmamız şart. Peki dijital ödeme yöntemleri ülkemiz için ne kadar uygundur?

Teknolojik olarak gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir diğer yöntem de mobil cihazlar aracılığıyla kullanılabilen Venmo, PayPal, Cash App, Android Pay veya Apple Pay gibi mobil cüzdan uygulamaları aracılığıyla satın alma işlemi gerçekleştirmektir. Hayatımızın pek çok alanında ürünlerini görmeye başladığımız yapay zekâ teknolojilerinden birisi de yüz tanıma tabanlı ödeme yöntemidir. Yeni para birimi olarak da tanımlanan büyük veriyi kullanarak derin öğrenme yöntemleriyle öğrenen yüz tanıma teknolojileri, artık sadece cep telefonu ekranlarımızın kilidini açmak veya topluluk içerisindeki potansiyel suçluları takip etmek için kullanılmıyor. Teknolojik olarak gelişmiş ülkelerdeki bazı satın almalar bu teknoloji sayesinde kameraya gülümseyerek de yapılabiliyor.

Ben Danimarka gibi ülkemizde de kağıt para kullanımının sonlandırılması çalışmalarına başlanması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu o kadar da kolay bir iş değil. Dijital ödeme yöntemlerine geçişin uzun soluklu bir uygulama planı dahilinde zamana yayılarak yapılması gerekmektedir.  Dijital para uygulamanın artılarına bakacak olursak; her türlü işlemin kayıt altına alınacak olması, kağıt para basılmayacağından baskı ve dağıtım maliyetinden tasarruf edilecek olması, hijyen/hastalık sorununun ortadan kalkacak olması gibi hususların ön plana çıktığını görebiliriz.

Türkiye’deki eksileri olarak ise; özellikle yaşlılarımızın bu sisteme uyum sağlamasının zaman alacak olmasını, vatandaşlarımızın tamamının benzer ödeme platformlarına sahip olamayabileceğini sayabiliriz.

Ülkemizde şimdiye kadar bir yandan banknot para ve kredi kartı kullanımı, bir yandan da kredi kartı tabanlı online ödeme yöntemleri kullanımı yaygındır. Her iki yöntemin birlikte kullanıldığı bu dönemi belki bir geçiş aşaması olarak görmek mümkündür. Zira bugün bile online ödemelerin alışverişlerimizdeki vazgeçilmezliği düşünüldüğünde, yüz tanıma tabanlı ödeme ve dijital paraların günlük hayatımıza girerek yaygınlaşması çok yakın gözükmektedir.

Sonuç olarak ülke olarak bizler de içerisinde bulunduğumuz bu küresel köyde meydana gelen değişikliklerden kaçmak yerine ona ayak uydurmalıyız. Bu yüzden de bilinçli davranarak ülkemizde de bu yöndeki planlamalara zaman geçirmeden başlamalıyız.

 

(Visited 50 times, 1 visits today)