Arkadaşlar merhaba. Benim adım Alp Eren. Hepiniz benim futbola olan ilgimi biliyorsunuz. FİFA 365 futbol kartları biriktiriyor ve babamla bu kartları paylaşarak oyun oynuyorum. Uzun bir aradan sonra babamla tekrar oynadık ve tabi ki ben kazandım. Bu ben de döngü haline geldi. Neyse, işin sihrine ve en önemli olan hileye geçelim. İlk önce her yıldan en az on kart alıp, babamla yere arkaları dönük şekilde diziyoruz. Sıra ile yerdeki kartları birer birer seçiyoruz. Ben özel kartların bir kısmını arkasından da fark ediyor ve buna göre seçiyorum. Buna rağmen babam da çok şanslı kartlar seçebiliyor.
Seçtiğimiz kartları defans, orta saha ve forvet mevkilerine göre ayırıyor ve her kartı bir defa kullanarak oyunu oynuyoruz. Oyunu kazanacağım kesin olmasına rağmen babamın seçtiği bir kartı almak için babama çaktırmadan hamle yaptım ama yakalandım. Babamla o kart üzerinden pazarlık yapıp, bir şekilde o kartı da aldım. Kazanmayı seviyorum, kazanırken bazı kartların mutlaka ben de olmasını da seviyorum. Mesela kazanmama rağmen Ronaldo kartı ben de olmazsa bir şeyler eksik oluyor.
Kart oyununun hemen arkasından oturma odasında küçük bir topla el futbolu oyununa geçiyoruz. Üç gol ile başlayan oyunumuz benim hırsım ve oyun bozan tavırlarım yüzünden en az beş gole uzuyor. Kart oyununun da mızıkçılık yaptıysam babam el topunda bana hiç acımıyor. Onu yenemiyorum. Ronaldinho gibi hareketleri var ve refleksleri çok iyi. El topunun sonunda genellikle ağlayarak odama gidiyorum.
Annem de el topu oyunu oynamamızdan hiç memnun değil. Topu evin değişik yerlerine saklayıp, benim haberim yok diyor. Oyun oynamak için önce topu bulmamız gerekiyor. Bence en eğlenceli kısmı o topu evde aramak.