Soluk Mavi Noktada Olup Bitenler

Uzay, bilim ve insanlıkla ucundan kıyısından bir alakanız varsa -ki bence herkesin miktar fark etmek üzere bu konularla kendince haşır neşir olması gerekir- bu fotoğrafa mutlaka herhangi bir yerde denk gelmiş olmanız gerekir. Benim de dahil olduğum büyük bir çoğunluğun “soluk mavi nokta” olarak bildiği bu fotoğraf dünyamızın 6,4 milyar km öteden görünüşüdür. İnsan bu fotoğraftaki o küçücük mavi noktanın içinde bir yerlerde kimsenin haberi olmadan yaşayıp gittiğini ve tıpkı bizlerden önce yaşamış milyarlarca ve bugün her geçen saniye hayatını kaybeden bir başka insan gibi bu dünyaya gelip kısacık önemsiz hayatlarımızı yaşayıp bir iz bile bırakamadan ölüp gitme fikrini düşünme kapasitesi kısıtlı beyninde canlandırınca çıldıracak gibi oluyor ve kendini çok önemsiz hissediyor değil mi? Oysa bizim pek bir önemli hayatlarımız, büyük kişiliklerimiz, yere göğe sığdıramadığımız başarılarımız, anlata anlata sonunu getiremediğimiz sorunlarımız, dermansız dertlerimiz, bütün bunlar bu küçücük soluk mavi noktanın neresine sığacak?

Bu soluk mavi noktanın içinde birbirinden çok farklı bir grup insanın kendi cinsinden nefret eder biçimde yaşıyor olması ne kadar da garip. Kimisi için ev demek bu soluk mavi noktanın içinde dip dibe dizilmiş göğe uzanan binalar, kimisi içinse üst üste konmuş yıkık dökük birkaç tuğla. Kimisi bu soluk mavi noktanın en tepelerinden aşağılara seslenirken kimisi çoktan uçurumun karanlık dibini boylamış. Yukarılardan, tepelerden bize seslenip refah ve saadet dolu günlerin vaadinde bulunanlar ne yazık ki uçurumun diplerinden çıkardıkları kumları kendi altlarına ekleyerek daha da yücelmeyi ve bir gün mahvettikleri bu dünya yaşanılmaz bir hal aldığında, zaten uçurumun dibini boylamış insanlardan bıkmadan yorulmadan çalıp çırptıkları paralarla bir başka gezegende yaşam bulmak ümidiyle yardıma muhtaç insanları birer birer terk ettikleri o uçurumlarda bırakıp çekip gidecekler.

Dünyada açlıkla, savaşla ve canilikle burun buruna kalmakla sınanan milyonlarca insan varken tepelerden seslerini duyduğumuz ancak hiçbir zaman görebilecek veya dokunabilecek kadar yukarılara tırmanamayacağımız, tırmansak bile korumalardan oluşan etten duvarları geçemeyeceğimiz insanların yaptığı da tam olarak bu. Çok zengin kaynakları olan ancak yıllarca daha zengin milletler tarafından sömürülmüş toplumlar sağlıkları açısından endişelenmelerine bile fırsat verilmeden zengin milletlerin kendi yaptıkları israflarla kirlettiği dünyadan çıkış yolu bulmak için ihtiyacı olan parayı karşılamak adına çalıştırılıyorlar. Kimimizin derdi açlık, sefalet, yoklukken kimimizin derdi hangi gezegende hayat olduğu, bir gün bu dünya yaşanamaz bir hale geldiğinde çıkış yolunun ne olduğu, yeni bir gezegende olası hayatımızın nasıl sürdürülebileceği… Üstelik bunların hepsi, insanların yaşam kaliteleri arasındaki bu uçsuz bucaksız fark, bu acılar, bu savaşlar, bu lüks zevkler ve yaşantılar; hepsi bu küçücük soluk mavi noktanın içerisinde gölerimizin önünde olup bitiyor.

Belki de artık birbirimizin yakasından kanlı ellerimizi çeksek ve dünyayı kirletmekten vazgeçsek ne açlık üzerine bir sorunumuz kalacak ne de yaşanacak başka bir ev aramak için uğraşlara gireceğiz. Soluk mavi nokta ölüyor ve biz bu yüzden kendimize dağıtacak yeni bir ev arıyoruz ancak bu kadar uzun zamandır bize ev sahipliği yapan bu cömert ve tecrübeli küçük nokta son zamanlarda yardım çığlıkları atıyor. Sadece kulak verin ve şımarık çocuklar gibi dağıttığımız bu eve bir yardım eli uzatın.

https://www.youtube.com/watch?v=5AVHXMLDvWA

 

(Visited 86 times, 1 visits today)