Yolculuk

Geçen yıl eski arkadaşlarımdan birini ziyaret etmeye onun evine gitmiştim. Yaşadığım şehirden uzak bir yerde oturuyordu. Dört saatlik araba yolculuğunun sonunda arabamdan indim ve oturduğu apartmanın girişine doğru yol aldım.

 Apartmanın girişi arabayı park ettiğim yerden iki üç dakikalık yürüme mesafesi uzaklığındaydı. Yürürken arkadaşımı ne kadardır görmediğimi düşündüm . En son beş yıl önce görüşmüştük. Ortaokulda tanışmıştık, lisede aynı okula gitmesek de sürekli görüşmüştük, en iyi arkadaşımdı o zamanlar. Ben üniversite için başka bir şehre taşınınca görüşmelerimiz seyreldi,birbirimizden uzaklaştık. Daha sonra o farklı bir şehre taşındı, en son taşındığı gün görüşmüştük, o zamandan beri onu hiç görmemiştim. Apartmanın girişine geldiğimde zile basıp bekledim. Kapıyı açtıktan sonra dairesine doğru ilerledim.

Dairesinin kapısını açtı ve merhaba dedi. Yüzünü gördüğümde şaşırdım, çok hızlı yaşlanmış gibi duruyordu ya da uzun süredir görmediğim için ben öyle düşünmüştüm. Ben de merhaba dedim ve içeri girdim. Akşam olmasına rağmen koridorun ışığını yakmamıştı, salonuna doğru yürüdüm. Etraf dağınıktı. Işığı yaktı ve konuşmaya başladık.

Biraz sohbet ettikten sonra ne kadar değiştiğini düşünmeye başladım. Konuşması, hareketleri çok değişmişti, sanki farklı bir insandı. Etrafı yeniden inceledim, gerçekten de çok dağınıktı. Salondaki masanın üzerinde kitaplar,yiyecek paketleri ve resim malzemeleri vardı. Oturduğum koltukta da boya lekeleri olduğunu fark ettim. Evin her yerinde bir sürü eşya vardı, çok karışık ve düzensiz duruyordu. Bir an susadığım fark ettim, mutfağın yerini bildiğim için ayağa kalkıp hemen su içip geleceğimi söyledim. Mutfağa doğru ilerlerken arkamdan onun da geldiğini fark ettim. Neredeyse mutfak masasının tamamını kaplayan bir şey vardı masanın üzerinde, üzeri bir örtüyle kapatılmıştı. Birden sakın ona dokunma diye bağırdı. Çok şaşırmıştım çünkü aniden yüksek sesle bağırmıştı. Ona doğru döndüm, çok stresli gözüküyordu, bana tezgahın üzerinde duran su şişesinden bir bardağa su doldurup uzattı, birden sakşnleşmişti sanki. Masanın üzerinde ne olduğunu sordum. Cevap vermedi, düşünceli duruyordu, biraz bekledi daha sonra bana bakıp ağlamaya başladı. Ona doğru yaklaştım, neler olduğunu sordum, cevap vermiyordu. Çok telaşlanmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Yeniden masanın üzerinde duran şeye baktım. Ne olabilirdi o çarşafın altında? Birden hızlıca masaya doğru yaklaşıp çarşafı aniden kaldırdım.

Çarşafı kaldırdığımda gördüklerime inanamadım, ellerimin titrediğini hissediyordum. Yeniden arkama döndüm, bağırarak ağlıyordu arkadaşım. Çarşafın altında duran bir cesetti. Bir adamın cesediydi bu. Ne yapacağımı bilmiyordum, daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştım. Daha sonra arkama doğru döndüm, arkadaşım elinde bir bıçakla bana doğru ilerliyordu. Beni de öldüreceğini anladım ve onu birden itip koridora doğru hızla koşmaya başladım. Yerdeki eşyalardan birine ayağım takıldı ve düştüm. Arkadaşımın bana doğru yaklaştığını duyabiliyordum.Çığlık attım.

Birden etrafa baktım. Arabanın içindeydim. Yerin suyun içinde kalmıştım. Hepsinin rüya olduğunu fark ettim, o kadar gerçekçiydi ki. Apartmanın girişine yakın sokakta arabayı park ettikten sonra yorgun olduğum için uyuyakalmış olmalıydım. Arabanın kapısını açtım, apartmanın girişine doğru yürümeye başladım.

 

 

 

 

 

(Visited 40 times, 1 visits today)