Zayıf Akılların Dini: Batıl İnanç

Geçmişten günümüze insanlar sürekli olarak dünyayı anlamaya çalışıyorlar. Öyle ki bilmedikleri her bir şey onlar için potansiyel bir tehdit, bir korku kaynağı. Peki, bu tehditlere karşı nasıl bir önlem aldılar? Metafiziksel korkularına karşı ‘din’ kavramını geliştirdiler fakat bilinmemezlikten kaynaklanan birtakım korkuları hala mevcut. İşte burada yardımlarına yetişen kahraman: batıl inanç.

Batıl inanç, bir temele dayanmayan davranış ve inançlara denir. Batıl inançlar insanların korkularını, beklentilerini bir olaya bağlama ihtiyacından, başlarına gelen olumsuzluklara veya olması istedikleri şeye sebep yaratma amacıyla ortaya çıkmıştır. Yeni doğan çocuklara kırkları çıkana kadar cinlerin, perilerin, şeytanların etkisi altında kalabilir diye büyük bir özen gösterilmesi; 13 sayısının, 2 ayaklı merdiven altından geçmenin ve siyah kedi görmenin uğursuzluk getireceğine inanmak gibi. Peki batıl inançlar bizim psikolojik anlamda rahatlamamıza yardımcı olur mu? Bu tür batıl inançlar da bir tür bağımlılık mıdır?

Batıl inançlar geçmişten günümüze kültürel miras olarak gelmiştir. Öyle ki günümüzde hala süren batıl inanışların gerisinde çoğunlukla ilk çağlardan gelen düşünce ve inanışların kalıntıları vardır. Ancak günümüz biliminin gelişimiyle çoğu batıl inanç etkisini kaybetmeye başladı. Buna rağmen inananların sayısının yüksek olmasının sebebi ise yaygın olan bilgisizlik durumu ve insanların uzun yıllardır süregelmiş olan batıl inançlarından vazgeçmekte zorlanmaları. Öyle ki yapılan bir araştırmaya göre batıl inançlar zamanla birer alışkanlık haline geliyor ve insanın bu ritüeli gerçekleştirememesi durumunda kaygıya, uzun dönemde ise Anksiyete hastalığına sebep olduğunu gösteriyor. Ayrıca sahip olunan batıl inancın tekrarlı davranışlar içermesi durumunda Obsesif Kompulsif Bozukluk (OCD) hastalığına sebep olduğu biliniyor. Obsesif Kompulsif Bozukluk, fonksiyonel ve mantıklı bir amacı olmayan düşünce ve davranışların, çeşitli dürtüler sonucunda tekrarlanmasına yol açan bir hastalıktır. Batıl inançlar insan psikolojisini her zaman kötü yönde etkilemiyor, aksine insan psikolojisine yararı da mevcut.

Yapılan araştırmalar batıl inançların insanlarda olumlu bir zihinsel tutum geliştirmeye yardımcı olduğunu göstermiştir. Ayrıca sporcular üzerinde yapılan bir başka araştırmaya göre de batıl inançlar sporculardaki stres faktörünü azaltarak öngörülemeyen şans faktörleri üzerinde kontrol hissi sağlamalarına yardımcı olmuştur. Türkler olarak biz de çeşitli batıl inançlara sahibiz ve bu inançlardan biri de kötü bir şey hakkında konuştuğumuzda gerçekleşmemesi için tahtaya vurmak. Yapılan araştırmalar tahtaya vurmanın, insanların kendilerini psikolojik olarak negatif düşüncelerden korumalarına yardımcı olduğunu göstermiştir.

Yukarıdakilerin hepsini ele alacak olursak bence batıl inanca sahip olmak bir tür psikolojik rahatsızlıktır. Her ne kadar bir yere kadar sizin rahatlamanızı sağlasa da zararları faydasından da fazladır. Batıl inanç bir tür bağımlılıktır. Bağımlı olmak ise kime ya da neye olursa olsun bir tür zayıflıktır ve bu zayıflık insana zarar verir. Uzun sözün kısası Jacque Fresco demiş ki: “Cehaletin olduğu yerde, batıl inanç hüküm sürer.”

 

Kaynakça:

  • http://theconversation.com/the-science-of-superstition-and-why-people-believe-in-the-unbelievable-97043
  • https://www.medicalnewstoday.com/articles/326330#Why-do-we-believe-the-unbelievable?
(Visited 365 times, 1 visits today)