Başarının Aslı Sınav Notları Mıdır?

Merhaba değerli okuyucular,

Benim için gerçekten değerli ve önemli bir yeri olan bir konu hakkında bir soru üzerinden yazmak istiyorum. Soru: “Sınıfın en iyisi olmak zorunda değilsin, notların çok kötü olmadığı sürece ortalama notlara sahip olmak iyidir. Diğer becerileri öğrenmek için yeterli boş zamana ancak bu şekilde sahip olabilir.” Siz bu görüşe katılıyor musunuz? Düşüncenizi gerekçeleriyle destekleyin.”

Bu konu aslında birçok daha genel konuyla kesişiyor ama ben en genel hatlarıyla anlatacağım.
Öncelikle notların ve şu an aldığımız tek düzen eğitim sisteminin tarihi aslında 18. yüzyıla kadar dayanıyor. Cambridge Üniversite’nde döneminin en başarılı öğretmenlerden biri olan William Farish; kimya dersi öğretmenliği yaptığı dönemde, eğitimdeki düzensiz ve tutarsız işleyiş canını sıkmaya başlamıştı. Not verilmeden önce öğrenciler nasıl derecelendiriliyordu? Diye sorabilirsiniz: Eğitim gördükleri öğretmenler ve becerileri ile derecelendiriliyorlardı. Örneğin, bir işe girdiklerinde eğitim gördükleri okul veya not ortalaması ile değil, eğiti gördükleri öğretmenin ismine göre bakılıyordu.

Şu anki, en azından benim çevremde uygulanan eğitim sistemi ile ilgili “tek düzen” dememin sebebi ise, tüm öğrencilerin birbirinden kaçınılmaz olarak farklı olması, farklı becerilere sahip olması ve beyinlerinin birbirlerinden farklı çalışmasına bakılmaksızın; tek olan sınavlara, aynı şekilde hazırlanmalarını ve ders veya konu fark etmeksizin aynı beceri veya bilgilere sahip olarak ve bunları aynı şekilde cevap anahtarı kağıtlarına karalayarak herkesin en iyi notu elde etmesi istenmesidir. (Anlattıklarım tamamen kendi düşüncem veya yorumumdur, asla yargı veya eleştiri bulunmamaktır.)

Benim fikrimce, bir kişinin tıp okuması için tarih veya edebiyat bilgisinin bile üst seviyede istenmesi etkili bir yöntem değil. Çünkü, maalesef herkes aynı sınava aynı şartlar ve konularla girdiği için mesela matematiği ve fen becerileri yüksek seviyede olan bir öğrenci diğer derslerden birkaç puan kaybettiği için gerçekten iyi bir eğitim fırsatını kaçırabilir veya tam tersi bir durum da yaşanabilir.
Demek istediğim en basit haliyle şu, hayal edin: “Bir fırıncısınız ve elinizde yüz binlerce farklı undan yoğurulmuş hamurlar var ve siz onların hepsinden aynı kalıpta ekmekler yaparsanız ve onları satmaya çalışırsanız onların çoğunu satamazsınız. Genellikle sadece görünüş olarak daha güzel ama daha sağlıksız olan beyaz ve sarı buğdaydan yapılmış ekmekler satılır ve en sonunda fırın batar ve dükkanını kapatmak zorunda kalır.”

Soruya geri dönersek ise tabi ki katılıyorum, şu an öğrendiğiniz bilgiler ve çalışmak için saatler harcadığınız kâğıt parçalarından oluşan sınavlar belki kısa vadede sizi başarıya götürebilir ama uzun vadede size ne hayatı öğütler ne de zamanınızı parayla değiştiğiniz adaletsiz bir sistemin ortasına düşmekten alıkoyabilir. O yüzden size hayatta her zaman bir uğraşınız ve gerçek bir ilgi alanınız veya ilgilendiğiniz konuların olmasını tavsiye ederim çünkü dersler tek düzen ve belirli bir konu ile ilgili araştırma yapmadığınız, size verilenin üstüne çıkmadığınız ve öğretilmeyenleri öğrenmediğiniz sürece ne bir amaç ne de uzun vadede başarıya ulaşmak için bir amaçtır bence.
Bir gün başarı ve beceri ile bilgi kavramları arasındaki keskin fark hakkında da konuşmak gerekir bence, gerçekten başarı nedir; kime göre başarıdır, kime göre değildir? Bilgi öğrenmek veya ezberlemek kime göre beceridir, kime göre değildir?

Umarım demek istediklerimi anlatabilmişimdir, unutmayın ki bunlar tamamen kendi düşüncelerimdir ve eleştiri değildir. Size aşağıdaki birbirinden değerli üç sözle veda ediyorum:

Eğitim kafayı geliştirmek demektir belleği doldurmak değil. (Mark Twain)

Eğitimin asıl büyük amacı bilgilenmek değil eyleme geçmektir. (Herbert Spencer)

“Milli Eğitim programımızın, Milli Eğitim siyasetimizin temel taşı, cahilliğin yok edilmesidir. Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir. Yeni nesil, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.”
(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)

 

 

 

 

 

(Visited 72 times, 1 visits today)