Beslenmenin Psikolojiye Etkisi

Her insanın kendine özgü bir beslenme şekli vardır. Bütün yemekleri ayırt etmeksizin yiyen yok denecek kadar az kişi vardır. Biri size yemekten hoşlanmadığınız yiyecekleri sorsa anında birkaç yemek sıralayabilirsiniz. Peki size yediğiniz yiyeceklerin psikolojinizi etkilediğini söyleseler nasıl bir tepki verirsiniz? Yapılan ve hala yapılmakta olan bir sürü araştırmaya göre yediğiniz yiyeceklerin psikolojiniz üstünde etkisi olduğu söylenmektedir. Kanada’da yaklaşık 300 kişilik bir ekip ile yapılan bir araştırmada sebze ve meyve tüketiminin arttırılması depresyon riskini düşürdüğü söyleniyor. 15 binden fazla katılımcının yaklaşık 8.5 yıl boyunca takip edilmesi ile yapılan bir başka çalışmada ise yine meyve ve sebze ağırlıklı yiyeceklerin tüketilmesinin depresyon riskini azalttığı sonucuna ulaşılıyor. Yapılan araştırmaların sonucundan da anlaşılacağı üzere insanların ne yedikleri duygularını büyük bir ölçüde etkiliyor.

Mutsuz olduğunuz bir zamanda çikolata yediğinizi düşünün. Keyfiniz yokken yediğiniz çikolata size enerji verir ve kendinizi mutlu hissetmenizi sağlar. Çikolatanın size mutluluk vermesi içinde bulunan tryptofan ve phenylethylamine adlı maddelerin uyarıcı etkisinden kaynaklanmaktadır. Bu maddelerin etkisi ile beyin uyarılır ve beyin de vücudun endorfin ve serotonin gibi hormonları daha fazla salgılamasını sağlar. Bu hormonlar mutluluk ile ilgilidir. Vücutta daha fazla salgılanmaya başlayan bu hormonlar sizin geçici bir rahatlama hissi yaşamanıza sebep olur. Bu rahatlama hissi de sizin kendinizi bir miktar daha mutlu hissetmenize sebep olmaktadır. Aslında karbonhidrat açısından zengin olan diğer çoğu besin maddesi de çikolata yendiğinde ortaya çıkan rahatlatıcı ve mutluluk verici etkiye sebep olurlar. Açlık durumunda ve kan şekeri düştüğünde çoğu kişinin mutsuz ve gergin olmasının nedeni de vücutta az miktarda salgılanan endorfin ve serotonin gibi hormonların salgısının bu durumlarda daha da azalmasıdır.

Çikolata dışında kahvede bulunan kafein de psikolojinizi etkilemektedir. Neden insanların sabah kalktıklarında ya da gece uyanık kalmak istediklerinde kahve içtiklerini hiç merak ettiniz mi? Böyle durumlarda insanların kahve tüketmelerindeki neden kahvenin içindeki kafeinin uyarıcı, kişiyi canlandırıcı ve dikkat arttırıcı özelliklerinin olmasıdır. Bunun dışında kafein, beyindeki adenozin reseptörlerini bloke ederek baş ağrısı, uyku sersemliği, yorgunluğa da etki etmektedir.

Demir içerikli besinlerin de insan psikolojisini etkilediği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Eğer vücudunuzda yeteri kadar demir bulunmuyorsa kendinizi yorgun ve halsiz hissetmeye başladığınız görülmektedir. Demir eksikliğinin aynı zamanda depresyona yakalanmanızı kolaylaştırdığı, hafızanızın zayıflamasına neden olduğu söylenmektedir. Belirli şeylere odaklanmada, öğrenmede ve öğrendiklerinizi anımsamada zorluklar yaşamaya başlamanız da vücudunuzdaki demir eksikliğinden kaynaklanmaktadır. İçinde demir bulunan yiyecekleri tüketmemeniz kendinizi daha depresif ve uyuşuk hissetmenizi sağlamaktadır. Demir eksikliğine bağlı olarak gelişen kandaki oksijen eksikliği merkezi sinir sistemini de etkisi altına almaktadır. Nedensiz gelişen sinirlilik hali ve artan kaygı bu etkinin belirtileri arasında bulunmaktadır. Ayrıca demir eksikliği çocuklarda okuldaki yetişkinlerde ise işteki performansını konsantrasyonu azaltarak olumsuz yönde etkilemektedir.

 

 

(Visited 112 times, 1 visits today)