Birgenair’in 301 Sefer Sayılı Uçuşu

Tarih 6 şubat 1996 TC-GEN kuyruklu Boeing 757-225 uçağının kullanıldığı uçuşta Puerto Plata Uluslararası Havalimanı’ndan kalkmış Avrupa’ya gidiyordu.

Kaptan Ahmet Erdem, yardımcı Pilot Aykut Gergin ve gözlemci Pilot Muhlis Evrenesoğlu’nun bulunduğu gece uçuşunda saat 11.40 geçiyordu, sadece ay ışığı ve okyanusun üstünde çoğu alman olan 176 yolcu ve 11’i Türk, 2’si Dominik Cumhuriyeti 13 mürettebat ile seyir eden uçak 4.700 fit (1.400 m) irtifaya tırmandığında kaptanın hız göstergesini 350 knot (650 km/sa) olarak göz alan uçak aşırı hız uyarısı verdi. Yardımcı pilotunki ise 220 knot (410 km/sa) hızla seyrettiklerini gösteriyordu yani bu uçağı perdövitese sokacak kadar yavaş olduklarının bir göstergesiydi. Kaptan kendi hız göstergesini göz alarak uçağın hızını düşürmek için uçağın burnunu havaya kaldırmaya başladı. Bunun ardından uçak aşırı yavaş hızda gittiklerini yani levye titreşim uyarısı vermeye başladı. Gözlemci pilot uçağın burnunun tehlikeli sayılabilecek kadar havaya kalktığını söyledi ama pilot stres altında olmaktan bunu duyamadı bu yüzdende uçağın motorlarına güç vermeye çalıştı ama uçağın yan yatması sonucu motorlarına hava akışı kesildiğinden sol motor durdu. Sol motoru duran ama sağ motoru tam güç çalışan uçak yalpaladı ve dönmeye başladı, uçak kontrol edilemez hale gelmişti. Kalkışından 5 dakika geçeli olmamıştı ki Puerto Pala’nın 26 kilometre kuzeydoğusuna, Atlas Okyanusu’na düştü. Herkes öldü uçak ise okyanusun dibini boyladı.

Ertesi sabah arama kurtarma operasyonunda herkesi ölmüş uçağın ise paramparça olduğu görüldü. Dalgıçlar köpek balığı tehlikesinden dalış yapamıyorlardı. Peki ben niye bunları anlatım? Bunun için geçmişe gitmemiz lazım bu uçak kazasından önce bu kadro 25 gündür Türkiye’den yani evlerinden uzaklardı. Bu sırada bir turizm firması Birgenair’a ait olan uçağı kiraladı ve bunu duyan kaptan sorgulamadan uçuşu aldı. Kalkışa hazırlanırken 1 ve 3 numaralı hız göstergelerin uyuşmadığını fark etti. Bu ciddi sorunun nedeni kapatılması gereken pitot tüplerinin kapatılmaması ve bu nedenle eşek arılarının oraya yuva yapması. Bunu gören kaptan uçuşun iptal edilmemesini istemesiyle inisiyatif kullandı. Bunlar bir yana kaza anında Kaptan Ahmet Erdem’e yardımcı Pilot Aykut Gergin ve gözlemci Pilot Muhlis Evrenesoğlu tarafından defalarca uyarı yapılıyor adeta yalvarıp yakarılıyor ama bunların hiçbirini kaptan gaye almıyordu hatta tam tersini yapıyordu.

Yardımcı pilot sürekli hocam diyerek sesleniyor ama hiçbir şekilde olaya el atmıyordu. Kaptan bu kriz durumunda tüm kontrolünü kaybetmişti.

Kaptan: Geri çekme, geri çekme, geri çekme, geri çekme”

Yardımcı kaptan: Retard”

Kaptan: Thrust, geri çekme, geri çekme, geri çekme, geri çekme”

Yardımcı kaptan: Tamam, aç, aç”

Kaptan: Lütfen, geri çekme, geri çekme, geri çekme”

Yardımcı kaptan: Açın hocam, açın”

Gözlemci Pilot: Hocam açın”

Kaptan: Ne oluyor?”

Yardımcı kaptan: Oh, ne oluyor?”

Kaza araştırmacıları tıkanmış pitot tüplerini çözdü yani olayı anladılar anlamasına ama bir türlü yardımcı pilotun neden el atmadığını anlayamadılar, karakutuda olayın ne olduğunu çözdüğü kaptana durumu anlatmaya çalıştığı duyuluyordu, normalde bu gibi durumlarda inisiyatif alıp uçağı kullanması gerekir zorunluluktur bu nasıl olsa can taşıyorsun ve bu senin görevin. Ama öyle bir şey olmadı ve sürekli hocam diyerek seslendi. Bunların yanında yanındakileri dinlemeyen kaptan, araştırmacı ekip bunu düşünürken ekibe Türk birisi gelir ve olayı anında anlar,

Kaptan 62 yaşında tecrübeliydi yanındakiler ise genç hatta onun öğrencileri idi. Büyüğüne karşı saygıdan duruma el koymayan ve bununla birlikte yaşına ve egosuna güvenen kaptan yüzünden olay bir felakete yol açmıştı. İşte bizim “Ben bilmem, büyüğüm bilir!” düşüncesi havacılık tarihine ve dünya basınına böyle girdi bununla kalmayıp başka Asya ülkelerinde benzer sorunlar görüldü.Bu gibi eskimiş elle tutulur bir yanı olmayan düşünceler tabii ki çevremizden duyduğumuz bizim en etkilenebilir çağımız olan ergenlik çağında bize söylenen ve kanımıza işlenmiştir, bu olay için abartı diyebilirsiniz fakat bu olayı bir alegori olarak tanımlayıp uçağı okul müdürü kaptan veya uçağı siyasi bir partinin lideri kaptanı ise lider olarak görebilirsiniz, bu noktada tek değişmeyecek şey ise uçağın çakılacak olması.

Kaynakçalar:

https://www.youtube.com/watch?v=LNMPMrhWytA

https://www.youtube.com/watch?v=lm4tAkhkgjc

https://lessonslearned.faa.gov/Birgenair301/Birgenair301_Accident_Report.pdf

(Visited 239 times, 1 visits today)