Bitti Artık, Halâ mı?

Yaşanan zorlukların kötü bir şeymiş gibi anlatılması ne kadar acı. Bazı durumları çevirmek ve kendimize yararlı hale getirmek bizim elimizde. Hiçbir şeye müdahale etmeden, çözmeye çalışmadan sadece ve sadece kötü yanını görenler söylenenler. Kendinizi ne sanıyorsunuz böyle yapınca? Çok mu havalı oluyorsunuz? Başka insanlara, kendilerini geliştirmeye çalışan ve en kötü durumda bile mutlu olabilen kişilere aşağı görünce siz realist mi oluyorsunuz? Galiba burası gülmem gereken yer, korkaklar. Sadece ben kötü bir olay yaşadım diyerek kabuğuna çekilip asla bunu aşmaya çalışmayanlar. Çünkü her zaman herkesin yanlarında olacaklarını bilip şımarıyorlar. İlgi odağı olmaları gerek çünkü onların. Peki ya diğerleri? Asla gelip nasılsın diye sorulmayan, onun kendini iyi hissetmesi için çabalanmayan kişi? Kısacası bencil kişilerin yapamadığını yapabilen ama sonunda saf damgasını yiyen güçlü kişi. Zorluklardan kendine pay çıkaran kişi.

Bu zorlukları yaşayıp bitirdikten sonra ben zor bir dönem geçirdim deyip saçma sapan triplere girmeyi bırakın. Ben zor bir dönemi aştım ve artık nasıl aşılacağını biliyorum, bir daha başıma geldiğinde bu kadar sarsılmayacağım diye mutlu olun. Şu bencilliği, korkaklığı atın üzerinizden artık yeter! İlla söylenecekseniz çabaladıktan sonra söylenin. Ama o kadar eminim ki biraz, çok az çabalasanız asla söylenmezsiniz. Benim sıkıntım bu zorluklar karşısında üzülmeniz, ağlamanız asla değil. Bunlar bizi insan yapan duygular. Benim kızdığım asla o problemi çözmek için uğraşmayıp bir kurtarıcının gelip çözmesini beklemeniz. O gelmeyince de sızlanıp durmanız. Daha sonra bir şekilde -sızlana, sızlana- o durumu aştıktan sonra hala söylenmeye devam etmeniz. Sanki mutluluk veya mutlu olma çabası kötü bir şeymiş gibi. Havalılığınızdan ödün mü verdik? Kusura bakmayın, kendi içinizde kendinizi yiyip bitirin.

(Visited 20 times, 1 visits today)