Boyalar,Fırçalar ve Ben

Çocukluğumdan beri boyalara,bir şeyler çizmeye her zaman merakım olmuştur.İlk olarak ilkokul hocam sayesinde tanıştım resimle.Uzun bir süre evde kendim yaptığım çöp adam çizimleriyle geçindim.Sonrasında hocam sanırım bendeki bu isteği,yeteneği gördü ve beni çok sevdiği bir arkadaşıyla tanıştırdı.Adı Esray’dı.Bana 2 yıl boyunca tüm temel konuları öğretti ve hepsini iyice anlamam için çok uğraştı.2 yılın sonunda kendimi pek övmeyi sevmem ama artık çoğu konuda kendimi profesyonel hissetmeye başlamıştım.Artık daha uzman çizimler yapmam gerek,daha maliyeti yüksek malzemelere ihtiyacım vardı.Böyle maliyeti yüksek malzemeleri ailemden isteyemezdim zaten istesem de çok olumlu bir cevap almayacağımı düşündüğüm için bu işi kendim halletmeye karar verdim.Biriktirdiğim harçlıklarımla bunları almayı başardım fakat ailem bunları gereksiz olduğunu düşünüyor,bunlara para vermenin değmeyeceğini düşünüyorlardı.

Aradan 5 yıl geçti ve artık liseye yerleşmek için gireceği sınava az bir süre kaldı ve ben resime olan sevdamdan dolayı hiç bir şekilde sınava hazır değildim,sınav günü geldiğinde nitekim bu da sınav sonucuma çok berbat bir şekilde yansıdı.Artık ailem üzerimde daha fazla bir baskı yapmaya başlamıştı bu yüzden onlara her aile gibi resim,müzik veya spor gibi mesleklerin insana hiç bir konuda kazandırmayacağı düşüncesine kendilerini kaptırdılar.Beni çok sıkı bir şekilde,her konuda izliyorlardı özelliklede ders konusunda.Lise hayatım başlamıştı ve artık ilkokul ve ortaokul hayatım gibi olmayacağını ilk günden anlamıştım.Ailem her geçen gün bu konuda kararlarını değiştirmeyeceklerini benim düzgün bir meslekten başka hiç bir şey olmama izin vermeyeceklerini dile getiriyorlardı.Onlara hak veriyordum fakat yanıldıkları bir konu vardı ki ressamlık zaten normal bir meslekti.Ailemin kararına saygım sonsuz olduğundan 4 yıl boyunca durmaksızın çalıştım,üniversite sınavında istediğim sonucu  aldım ve bunu sonuna kadar hak ettiğimden şüphem yoktu.Konya’ya mühendis olmak için gittim,Konya’da resim konusunda ailemin baskısı altında değildim ve kendimi özgür hissediyordum.Tekrardan elime fırçayı aldım ve sıfırdan başladım.Mesleğimin yanında güzel tablolar yaparak satmayı planlıyordum.Nihayet Üniversiteyi bitirdim,bir yıl boyunca iş bulamadım ama yaptığım tabloları satarak geçiniyordum.Uzun bir süre daha iş bulamadım artık hayat beni istemesem de resime dğru çekiyordu.Bir gün uzun düşünmlerimin ardından büyük bir karar verdim ve hayatımın projesini gerçekleştirmek için bir kez daha elime fırça aldım .Tam 3 aylık çalışma sonrasında tablomu internete satılığa koydum.Bir hafta telefonuma gelen mesajıma annem bana iletti ve duyduklarıma inanamıyordum satlığa koyduğum fiyatın 5 katı fiyatı ile tablom satılcaktı.

Sonuç olarak hayatta saygın biri olmak veya iyi para kazanmak için en iyi üniversitelere gitmek ve en iyi mesleklere sahip olmaya gerek yoktur.

(Visited 51 times, 1 visits today)