DAVET

İnsanların ikiye ayırdığı sahip ve köle kavramları eşitliği bozar. Eşitliğin olmadığı yerde adalet ve saygı erişilmesi zor niteliklerdir. Eğer sahip konumundaysanız genelde bu durumdan rahatsızlık duyma olasılığınız en aza indirgenir çünkü şartlar sizi zorlamıyor aksine size kolaylık sağlıyordur. Halbuki tanrı insanları evrendeki diğer varlıklardan ayırırken ve düşünebilme yetisini bağışlarken kendi aralarında bir farklılığa maruz bırakmamış; bir kulunu diğer kuluna kölelik etsin diye yoktan var etmemiştir.  ‘‘Yok edin insanın insana kulluğunu!’’

Birilerinin himayesi ve koruması altında yalnızca onların izinleriyle ve bizlere tanıdığı haklarla paralel yaşamaktansa bir ağaç gibi tek ve hür yaşanmalı. Duruşumuz her daim bir ağaç gövdesi gibi sağlam kalmalı, fırtınalarla dahi dans edebilmeli.

Lakin en önemlisi o ki bir birey olabilmişken birlik ve beraberliğin yakası bırakılmamalı toplumun içinde nasıl birey olunabileceği öğrenilmeli, öznelerimizi birinci tekil şahıslardan sıyırıp üçüncü çoğul şahıslar halinde paylaşabilmeliyiz. Sizce de ‘bencil olma’ terimini, açılırsa tüm evrene kötülük yayacak olan pandoranın kutusuna kapatmanın vakti gelmedi mi? Yaşamımızın hiçbir evresinde, gözlerimizi olayın bütünlüğünü kaçırmamıza neden olan at gözlüklerinden kurtarmak için geç kalmış sayılmayız. Zararın neresinden dönsek kardır ancak kaybedeceğimiz tek bir saniye bile daha iyi bir dünya yaşamanın zararına olacağından bir yerden başlamalı ve farkındalık yaratmalıyız. ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/Ve bir orman gibi kardeşçesine.’’

Üstelik öyle bir birlik ve beraberlik içinde yer alalım ki yardımseverliğimiz dört bucak yayılsın birbirimizi sarıp sarmayalım. ‘‘Kapansın el kapıları bir daha açılmasın.’’ Ne bu beraberliğin dışında birisine muhtaç kalalım ne de bu beraberliğin dışında kalan bireyleri kollarımızın arasına almaktan yoksun bırakalım!

Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!

Nazım Hikmet Ran

(Visited 139 times, 1 visits today)