Değişmemesi Gereken Gerçekler

Dünyada resmen tanınan 193 ülke bulunmakta ama bilinen ülke sayısı 236.Bu kadar çok ülkenin her biri farklı kültürlere sahip,farklı insanlar yaşıyor;farklı yemek kültürleri var,belki de çoğu farklı dil konuşuyor.Biz bu ülkelerin sadece birinde yaşıyoruz.Sadece onun kültürünü,geleneklerini biliyoruz.Geriye kalan 235 ülke kulaktan duyma bilgilerle…Belki bir sürü ülkeyi ziyaret ettik,gezip gördük ancak gezmek çok yüzeysel bir kavram. Yurt dışına çıktığında bir ülkeyi gezdiğimizde sadece dışarıdan görünen kısmını görüyoruz.Çoğumuz önemli,gezilmeye değer yerlerini geziyor,kendi ağız tadımıza uygun beğendiğimiz yemekleri yiyoruz.Hatta oralara gittiğimizde yerlileriyle  uzun uzun sohbet edip etrafı bir de onlardan dinlediğimiz söylenemez.Zaten buna da bize göre gerek yok, internet bize yeter(!)Demek istediğim şu ki çoğumuz başka yerleri gezsek,kendimize dünya vatandaşı desek de aslında kendi kültürümüz,geleneklerimiz bizim peşimizi bırakmıyor.Gittiğimiz her yere,konuştuğumuz her kişiye bunları götürmüş oluyoruz.Bu kadar çok ülkenin arasında sadece biri ya da belki ikisinin,üçünün kültürüne hakimiz.Geriye kalan ülkelerinkini tanımamıza bile fırsat yok ama merak etmeyin bu çok doğal bir durum.

İşte’’ Doğduğun yer senin kaderin.’’derlerdi ya ne yazık ki doğruymuş.Bazen istemesek de bizim için bazı kararlar kendiliğinden alınmış oluyor,kimse bize fikrimizi sormuyor.Kültür,gelenek çok değerli olsa da bunlar  bizim için bir engel teşkil ediyor ama bu engel kimi için iyi kimi için de kötü olarak değerlendirilebilir.Çünkü ne yaparsan yap, ne istersen iste, ne denersen dene gelenekler seni hiçbir zaman yalnız bırakmıyor.Gelenekler uzun yıllar sonra yapılaşan,kalıplaşan şeyler yani bu saatten sonra değişmesi neredeyse imkansız ve doğru da değil .Çünkü gelenekler aslında birer tarihi de kalıntı.Tarihi eserler nasıl müzede saklanıyorsa gelenekler de saklanmalı çünkü onlar bize tarihten de bilgiler taşıyor,bize geçmişimizi aktarıyor.Bu yüzden bu kadar eski,tarihi şeylerin günümüze adapte olması beklenemez.Eski zaman kıyafetleri günümüzde giyilmiyor,silahlar değişti artık kılıç diye bir şey yok…Bu yüzden geleneklerin de günümüze uygun olması düşünülemez.Peki bunun çözümü gelenekleri değiştirmek midir?Hayır,gelenekleri değiştirmek bizim tarihi zenginliğimizi tehdit edecek kalıcı olmayan bir çözüm.Bunun  yerine geleneklere göre karar vermeyerek,çağın gerekliliklerini yerine getirmek daha etkin olabilir.Adı üstünde gelenekler çok eski yani o zamanki çağın sonucunda doğan ,ortaya çıkan bir şey.Eski çağlara ait olduğu için de o zamanın ihtiyaçlarını karşılıyor.Böyle bir durum olduğunda da günümüz için yetersiz kalıyor, bazı gelişmeleri önlüyor.Bazen gelişmelere olumlu bakamayabiliyoruz,’’Geleneklere uygun değil.’’diyebiliyoruz ancak bunu söylerken çok düşüncesizce davranmış oluyoruz . Çünkü bizim sırf ‘’Uzun zamandır böyle gelmiş böyle gider.’’ dediğimiz şey bizim bilinçsiz davranışlarımız sonucu değişiyor. Her bir değişim sonucu bir tarihi zenginliklerimiz kayboluyor.Geleneklere uymamak ayıpmış gibi lanse ediliyor ama aslında ayıp olan onlara uymaya çalışırken onları istemsizce değiştirmek,onları yeni dünyaya adapte etmek.Bazen bazı şeyler uygun değilse onları zorlamak boşunadır,eskilere de zarar vermeden önümüze bakmak gerekir.Geleneklere  rahat verip onları tehditten uzaklaştırmanın zamanı geldi artık.Bu için hiçbir zaman uygun olanı yapmaktan çekinmeyip,önünüzdeki engellere de zarar vermeden nasıl doğru bir şekilde ilerlenebilir etrafımıza göstermeliyiz.

(Visited 30 times, 1 visits today)