Yeni bir iş gününe gözlerimi açtım. Telefonuma baktığımda sekreterimden gelen mesajları gördüm. Bugün 4 farklı görüşmem varmış. İçinizden “Ne görüşmesinden bahsediyorsun?” diye geçirdiğinizi duyar gibiyim. Ben ve çalışma arkadaşlarım stres yönetimi ile ilgili yetişkinlere yardımcı oluyoruz. Düzenlediğimiz seanslarda mesleklerinde karşılaştıkları stresli durumlarda ne yapabileceklerini tartışıyor, onlara daha rahat olabilmeleri için çeşitli tavsiyelerde bulunuyoruz.
Seansları yaptığım odaya girdiğimde karşımda bir adam duruyordu. Tanıştığımızda adının Alp olduğunu ve ilkokul öğretmeni olduğunu öğrendim. Alp Bey öğrenci sayısının çokluğundan dolayı öğrenciyle iletişiminde kopukluk olduğundan, velilerin bu durumdan şikâyetçi olduğundan yakınıyor. Üstelik velilerin onu idareye bildirmesi üzerine idarenin Alp Bey üzerinde olan baskısı da artmış.
Bu durumu Alp Beyle derinlemesine konuşup tavsiye vermeye odaklandım. Öncelikle Alp Bey uzun zamandır 
kendine vakit ayırmadığından dolayı bu sorunlarla karşılaşıyor olabileceği için haftanın belirli zamanlarında ailesi ile beraber vakit geçirebileceği aktiviteler yapmasını önerdim. Her akşam kendine en az 1 saat ayırıp hiçbir şey düşünmeden kitap okumasının, resim çizmesinin hatta meditasyon yapmasının da yardımcı olacağını söyledim.
İkinci seansımda Beste Hanım ile görüştüm. Kendisi bir acil servis doktoruydu. Beste Hanım gün içerisinde çok ağır travmalarla karşılaştığı ve ayrıca bazı hasta yakınlarından şiddet gördüğü için stres oluyor, kendini güvende hissetmiyor, işine gitmek bile istemiyormuş. Beste Hanımla da detaylıca görüştükten sonra ona kendine güvenini artırabileceği sosyal aktiviteler yapmasını, kişisel gelişim üzerine kitaplar okumasını, hasta yakınlarına karşı daha anlayışlı olabilmesi adına empati kurmayı alışkanlık haline getirmesini önerdim.
Öğleden önceki son seansımdı Beste Hanım. Kısa bir öğlen arası verdikten sonra yeni seansa girdim. Bu sefer bir avukattı yardımcı olacağım kişi. Ege Bey çokça tanınan, başarılı bir avukattı. Lakin bunca yıldır çalışmanın onun üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ege Bey avukatlığın zor bir meslek olduğunun bilincindeyken bu mesleği yapma kararı aldığını ancak işinin yalnızca hakim karşısında olmadığını anlattı. Müvekkillerinin bazısının gerçekten zor şeyler yaşadığı ve kendisinden yardım istediği durumlar olduğunu ancak nasıl yardımcı olacağını bilemediğinden şikayetçi oldu öncelikle. Daha sonra riskli davalar atlattığını, müvekkilinin yakınlarının üzerindeki baskısı yüzünden hakime kendisini ve müvekkilini etkin savunamadığından da yakındı.
Ege Bey’e bu durumların zaten avukatlık mesleğinin beraberinde getirdiği şeyler olduğunu söyleyip yalnızca kendisinin karşılaşmadığını açıkladıktan sonra kendisine daha iyi olabilmesi adına tavsiyeler verdim. Kolay bir iş değildi yaptığı doğrusu ancak dilini etkin kullanmaya dair çalışmalar yapar, kitaplar okursa müvekkilinin yakınlarına karşı kendini daha iyi izah edebilir, ikna edici olabilir. Müvekkillerine yardımcı olabilmesi açısından da etkili empati kurmanın önemini anlatıp denemesini önerdim.
Bugün gireceğim son seansımda aktif bir şekilde çalışan basın mensubu Ayça Hanım ile görüşecektim. Ayça Hanım yoğun bir tempoda verimli iş yapmanın onu yorduğunu, zorluğun yalnızca ofisinde olmadığını aynı zamanda röportaj yaptığı insanlarla da zorluk yaşadığından yakındı. Her ne kadar basın özgürlüğü kapsamında rahat hareket edebileceğini düşünse de röportaj sırasında kendisine gereken özgürlüğün ve kolaylığın sağlanmadığını belirtti. Dolayısıyla sağlıklı haber yapmakta ve kaliteli veriler toplamakta güçlük çektiğini ve bunun kendisini strese soktuğunu açıkladı.
Ayça Hanım’ın öncelikle insanları kendi hakları hakkında bilgilendirmesi gerektiğini sonrasında çektiği zorluklar karşısında sabırlı davranarak hareket etmesini söyledim. Karşısındakini doğru ikna edebilmesi ve sabırlı olabilmesi adına çeşitli kaynaklar bulup faydalanmasını önerdim. Bunları hallettiği sürece doğru ve sağlıklı bilgi toplamasının daha kolay olacağını anlattım.
Gün içerisinde karşılaştığım çeşitli mesleklerden her mesleğin kendine özgü sıkıntıları ve zorlukları olduğunu fakat bunların kendimizde yaptığımız ufak değişikliklerle, kendimize ayırdığımız vakitle aşılabileceğini görmüş oldum. Stres, ondan korkmamız değil tam tersine üzerine gidip kontrol altına almamız gereken bir şeydir. 