Ebeveynlik Ehliyeti

    Ebeveynlik en zor iştir diyoruz, peki ebeveynlerin kaçı bu işlerini layığıyla yerine getiriyor?  Bildiğimiz üzere çocuk ve hatta bebek zihni, bir sünger misali ona verileni emme eğilimindedir. Bomboş zihinlere sahip bebekler ilk etapta anne babalarından daha sonrasında ise etraflarındaki insanlardan ne gördülerse onu kopyalayarak bir şeyler öğrenmeye çalışır. Çatal tutma, kalemi tutarak karalama yapmak, saç taramak buna örnek olabilir fakat kopyalanan tek şey öğrenilmiş motor beceriler değildir.

   Bir kız çocuğunun tıpkı annesinden gördüğü gibi annesinin rujlarını aynanın karşısına geçip kendisine sürmesi ya da bir erkek çocuğunun babasından gördüğü gibi onun kravatlarını alıp kendine takmaya çalışmasının en büyük sebebi anne babalarını en büyük rol model alıyor olmalarıdır. Sosyal çevreleri yaşları gereği kısıtlı olan ve vakitlerinin çoğunu ebeveynleriyle geçiren çocuklar kendilerinden büyük olan ve bilmedikleri çoğu şeyi bilen, onlara öğreten ebeveynlerini gözlerinde çok yüksek seviyelere koyar, onları zihinlerinde ilahlaştırırlar. Bir çocuğa sorduğunuzda genelde ilk kahramanları olarak ya annelerini ya babalarını söyleyecektir. ”Bu hayranlık duyduğum kişi ne yapıyorsa ben de onu yapmalıyım.” düşüncesiyle gördükleri tüm davranışları kopyalamaya başlarlar ve sorunlar da burada başlar. Neyin iyi neyin kötü olduğunu ayırt etmek için küçük olan çocuklar ebeveynlerinden gördükleri her şeyi iyi, doğruymuş gibi kodlarlar ve bunları her yerde uygulamaya başlarlar. Bir karakter yarattıklarının bilincinde olmayan ebeveynler ise neyin kötü örnek oluşturabileceğine dikkat etmeksizin sorumsuz tutumlarını evlerinde ve çocuklarının gözleri önünde de devam ettirirler. Çok basit ve yaygın bir örnek olarak şiddeti ele alalım. Ailesinde şiddet olduğunu gören ya da kendinde şiddet uygulanan çocuklar bunu bir yerden sonra bir savunma mekanizması olarak normalize edip çevrelerine ya da kendilerine şiddet uygulamaya başlarlar. Bandura sosyal eğitim kuramı şiddetin de tıpkı diğer davranışlar gibi sonradan özenilmiş yani kazanılmış bir  davranış olduğunu belirtmektedir. Aynı zamanda 2007 yılında yapılan bir başka araştırmada da annelerin olumsuz davranışlarının çocuklardaki saldırganlık eğilimini arttırdığı gözlenmiştir. 2006-2007 yılları arasında Aydın ilinin Kuşadası ilçesinde 460 öğrenciye yapılan şiddet araştırmasında şiddete uğrayan öğrenciler %21.6 oranında ailesinden şiddet görmekte olduğu ve bunların da %13.5’i kendine şiddet uyguladığı belirtilmektedir.  Ailesinde şiddet gören çocuklar bu şiddet zincirini daha küçük yaşlardan itibaren devam ettirmeye bunun bir parçası olmaya başlarlar.

Bir çocuğun etik ve ahlak anlayışını, vizyonunu ve tutumlarını azımsanamayacak derecede etkileyen ebeveynler bu konularda bilinçlendirilmelidir. Topluma bir birey kazandırmanın sorumluluklarını yerine getiremeyecek olan ebeveynlerin bireyler yetiştirmesi çok büyük ve  yıkıcı sorunlara yol açmaktadır. Pedagojik bir eğitimin tıpkı öğretmenlere verildiği gibi ailelere de verilmesi şarttır. Ailede başlayan eğitim, eğitimli bireyler tarafından verilmelidir. Bilinçsizce yetiştirilen çocuklar ileride hastalıklı toplum yapısının temelini atar ve bu sonsuz bir döngüye girer, bunun olmaması için en başta ebeveynler eğitilmeli ve bunun doğrultusunda eğitimli bireyler yetiştirmelidir.

(Visited 245 times, 1 visits today)