Birçok insanın hemfikir olduğu gibi eğitim, toplumun en önemli unsurudur ve buna karşı çıkan bir görüş çok az derecede insan tarafından dile getirilmiştir.
Eğitim kadar eğitimi bir bireye yansıtmak da önemlidir, bir ülkenin eğitim sisteminin iyiliği veya kalitesi de tam tamına bu etkene bağlıdır. Bu yüzden bir toplumun cahilliği o toplumun eğitim sistemindeki değişiklikler ile sağlanır diyebiliriz.
Her unsur gibi eğitim ve bilginin aktarılması birçok dala ayrılır bunların başında teknikler, davranışlar öğrenciye bakış açısı, eşitlik ve özgürlük gelir. Ben bu yazımda önemsenemeyecek kadar önemli olan eşitlik üzerinde duracağım.
Öncelikle eğitim din, dil, ırk, cinsiyet, maddiyat ayrımı yapılmadan herkese eşit ve adaletli bir şekilde verilmelidir. Bir ülkedeki öğreticilerin öğrencilerini bu kriterlere ayırıp bilgi vermesi veya belirli bir kısma yönelmesi ve sınıfın geri kalanını görmezden gelmesi o ülkenin durumunu yerlere çeker, ki bence bu bizim ülkemiz dahil daha birçok ülkede ara sıra yaşanan bir durumdur, bu yüzden eğitimde fırsat eşitliği eğitimin temelini oluşturan etkendir.
Bana göre öğretmenin bazı öğrencileri sevmesi ve öğrencilerin ise bazı öğretmenleri daha çok sevmesi kadar doğal bir şey yoktur, fakat iş derse gelince ne olursa olsun herkese eşit davranmak zorundadır ve herkesin aynı eğitim hakkı olduğunu ve bunu kendisinin değiştiremeyeceğinin farkına varmalıdır. Her şey saygı çerçevesinde ilerlemeli, gelişmeli ve de ilerlemelidir. Kimse unutmamalıdır ki bilgi sadece bir zümrenin hakkı değildir çünkü insanlar belli yasaları eşit bir şekilde paylaşmak zorundadalardır, isteseler de istemeseler de.
Bazı örneklerle yazıma açıklık kazandırmak gerekirse şunları sıralayabilirim: Mesela başka bir ülkeden veya soydan geldiniz ve ten renginiz, fiziksel özellikleriniz veya diliniz sınıftaki çocukların çoğundan farklı, eğitimi aktaran kişi herhangi bir ırkçılık veya ayrımcılık yaparak bu çocuğu eğitim hakkından men edemez veya bir öğretmen gelip açık veya kapalı herhangi bir kıza savunduğu din yüzünden gelip ona çoğunlukdan yine ayıramaz. Bunlarla birlikte kızları ve erkekleri ayrı sınıfta tutarak farklı eğitim vermek yine eğitimde eşitlik kavramı ile yakından uzaktan alakası bulunmmaktadır.
Ancak aşırı zeki bir çocuğun eşit bir şekilde değerlendirilerek öğretmen tarafından yarışmalara gönderilmesi ya da bunun gibi öğrencinin sınıfa göre üstünlük sağladığı konularda bu öğrencinin öğretmen tarafından desteklenmesini görmezden gelinebilecek bir unsur olarak görüyorum, çünkü o çocuğun yeteneği bir öğretmen tarafından desteklenerek çok iyi yerlere taşınabilir ve ülke gelişimine büyük katkı sağlayabilir, ki mesela o çocuk küçükken öğretmen tarafından yeteneği keşfedilmeseydi ve değerlendirilmeseydi hepsinin boşa gitme olasılığı da artmış olurdu.
Sonuç olarak eğitimdeki fırsat eşitliği, eğitim sistemini düzenlerken kesinlikle gözden kaçmaması gerekmektedir. Ülke gelişimindeki en önemli etkenin eğitim olduğunu unutmayıp öğretmenler bilgiyi belirli bir kısma vermesi kabul edilemez ve ayrımcılığın pozitifi ve negatifi olmaz ayrımcılık ayrımcılıktır ve bunu süsleyip yapılan her kelime yine aynı kapıya çıkar. Yasalara ve haklara göre kimse öğrencisine farklı davranma hakkına sahip değildir.
Kapak resmi: http://colfa.utsa.edu/users/jreynolds/HIS6913/McReynolds/brown%20v%20board.htm