En Güzel Yarın

Çankaya Köşkü’nde 28 Ekim gecesi düzenlenen bir yemekte ortaya bir anda atılmış, o şaşırtıcı lakin sevindirici sözler Atamın ağzından dökülüvermişti adeta: ”Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.”

Cumhuriyet; paramparça olmuş, toplanmaya muhtaç, savaştan yorgun ama ayağa kalkmayı hak etmiş bir millete umut olmuş, nefes olmuş ve en çok da bir devrim olmuştu. Cumhuriyet sadece bir yönetim şekli olmaktan çıkmış, hasta Türk’e deva olmuştu. Millet nasıl kahramanlıkla kurtardıysa ülkesini, en çok da ona yakışırdı yönetmek. İşte tam da bu yüzden bir fikir ve bir bakış açısıydı cumhuriyet.

Kırık bir gözlüğü çıkarmıştı Türkiye. Kadını görmüştü ve kadını tanımıştı. Savaşta o cepheye o mermiyi çocuğu sırtındayken taşıyorsa, ilk kadın pilotluk unvanını da gururla taşırdı kadın. Düşünürdü, yapardı ve söz konusu ülkesi olunca sesini de çıkarırdı. Hakları vardı artık kadının. Ülkesi için en iyisini seçer, gerekirse en iyisi olarak seçilirdi.

Daha iyi duyuyordu Türkiye artık. Basın söylerdi, vatandaş söylerdi, millet söylerdi fikirlerini. Kayda değerdi bu fikirler. Konuşulur, tartışılır ama herkes en sonunda özgür olurdu. Çünkü bir kere hapsettiniz mi fikirleri, siz de hapsolurdunuz içinizde. Sulanmayan bir çiçek gibi başka fikirlere muhtaç beklerdiniz başınız önünüzde.

Kalbi ve düşünceleri de temizleniyordu ülkenin. Dini ve vicdanı özgürdü bir kere. Nasıl her kuş farklı ötüyorsa, her insan da farklı düşünebilir, farklı şeylere inanabilirdi. Adalet önünde bunların bir önemi yoktu ve olamazdı.

Türkiye okuyordu, yazıyordu artık! Eline almış kalemi, yeni alfabesine minnettar devrimi yazıyor, tarihi okuyordu. Kara tahta başında öğretmeni varken biliyordu, sırtı yere gelmezdi. O Türk evladı, Türk genci, Türk vatandaşıydı ve en çok da okumaya yazmaya susamış bir milletti. Kana kana içti ve bol bol öğrendi. Kıvılcım olarak gitti, alev olarak döndü.

Kendi ülkesine egemen bir millet olmuştu Türk halkı. Cumhuriyet işte bu yüzden değiştirmişti bizi. Şimdi daha iyi gören, daha iyi duyan, daha iyi anlayan, daha çok okuyan ve yazan bizler için cumhuriyet bir armağandan da fazlası. Cumhuriyet kanla işlenmiş bir nakış misali başımın üstünde dalgalanan bayrak, seçmemi ve seçilmemi sağlayan hak, özgürlüğümü kendi canlarına tercih eden atalarımın kanıdır. Dökülen kanların iadesi, yanlışların silgisi ve yeni ufukların yelkeni cumhuriyet bize bir mirastan öte bir sembol ve hep yanması gereken bir meşaledir kısacası. Hiç sönmemesi, söndürülmemesi ve hep körüklenmesi dileğiyle…

29 Ekim resimleri | En güzel Cumhuriyet Bayramı resimleri ve çizimleri...

(Visited 751 times, 1 visits today)