GEMİ FACİASI

Sonunda araştırmam için büyük gemiye ulaşabilmiştim. Gemiye puan vermem için gönderilmiştim. Devasa ve güzel görünümlü olsa bile içimde bir ürperti vardı nedense. İnsanlar bir sıra olmuş, teker teker gemiye giriyorlardı. Bir süre bekledikten sonra sonunda girebilmiştim. Hemen kamarama yerleştim. Uykulu bir şekilde kahvaltı için ortak alana yöneldim. Arkada çalan klasik müziğin eşliğinde karnımı doyurup araştırmalarıma yöneldim.

Gelişimden üç gün geçmişti. Günlerim, araştırmalarım güzel geçiyordu. Etkinliklerin ve gösterilerin müthiş olmasının yanında, hem kafa dinleyip hem de makalemi bitirmeye adım adım yaklaşıyordum. Öğleye yaklaşmıştı saatler. Kullanılan malzemelerin kalitesine bakıp çalışanlardan bilgi alıyordum. Bugün akşam karaya yaklaşılıp güvertede kısa bir gösteri yapılacak ve son birkaç günlük gemi tatiline devam edilecekti. Akşam yemeğine indiğimde insanlar güverteye çıkmaya başlamışlardı bile. Birden bir sarsıntı oldu. Anons yapıldı. “Sayın misafirlerimiz, endişelenmenize gerek yok. Karaya yaklaştığımız için bir dalga vurdu ve sarsıldık.” Güverteye çıkmadan önce kamarama inmeye karar verdim. Nedense nem vardı ve toz havaya kalkmıştı. Çok umursamadan güverteye çıktım. Herkes telaş içindeydi. Gemi karaya çarpmıştı, ve jilet gibi kesildiği için batıyordu. Hemen acil durum botlarına binmeden önce kalabalığı delerek kamarama koştum makalemi kurtarmaya. Kamaranın olduğu koridor çoktan su dolmaya başlamıştı. Basıma hazır kaç yıllık emeğime zarar gelmesine izin veremezdim. Yoktu, hiçbir yerde yoktu. Gözlerimden boncuk boncuk gözyaşları süzülüyordu. Kaç yıllık emeğim olan makalemin suyun derinliklerine çökmüş olduğuna mı üzülmeliydim yoksa sonunda hayatta kalıp kalamayacağımı bile bilmediğim batan bir geminin içinde olduğuma mı… Tam oradan uzaklaşacakken omzuma bir el dokundu. Döndüğümde kimse yoktu ancak makalem komodinin üstünde, batmak üzereydi. Kaptığım gibi güverteye çıktım. Hızlıca acil durum botuna bindim. Karaya çıkmak için ayağımı bastığım anda gözlerim açıldı…

Evdeydim. Makalem hemen yanımdaki masanın üstündeydi. Peki o zaman ben aslında gemiye hiç binmemiş miydim? Her şey bir rüya mıydı?

(Visited 26 times, 1 visits today)