Otomatik taslak
Otomatik taslak

Gizli Oda

Küçüklüğümü düşünürüm arada sırada, anılarımı paylaşmayı ve gülmeyi severim çünkü. Şimdilerde düşünüyorum da ne çok anılarım olmuş aslında. Annem de babam da çalıştığından ötürü hiç istemeyerek okul sonralarında etüde giderdim. Ne de çok nefret ederdim oraya gitmekten, halbuki şimdilerde orası sayesinde edindiğim anılar ve arkadaşlarım sayesinde ne kadar kalabalık ve güzel duygulara sahip olmuşum.

son 5-6 yıldır İstanbul’da yaşayan bir arkadaşım var Bahar adı. İsmi gibi kendisi de capcanlı, rengarenk ve eğlenceli biridir. O ve bir grup arkadaşımla beraber giderdim etüde. Belirttim ya üstte annem çalışan bir kadın, bir gün işi uzadı benim de Bahar ile birlikte eve Bahar’ın evine gitmemi istedi. Bahar’ın evi etüde çok yakındı hatta nereden baksak en en fazla 5-10 dakika yürüyerek evlerine varabilmiştik. Ama yolda o kadar eğlenmiştik ki… Yürürken karşımıza bir kaset çıkmıştı, Bahar’ın gözleri parladı aldı kasedi hemen; bandını kendine çekti ve tasma gibi uzatıp zıplaya zıplaya yürümeye başladı. Şaşkınca takip ettim onu, şaşkınlığımı anlamış olacak ki hemen olan biteni özetledi “Bak bu kaset artık kaset değil, bu artık bizim evcil faremiz ve eve gidene kadar da bize eşlik edecek.”. Bu düşünce hoşuma gitmişti ben de hoplayarak yürümeye başladım. Biz böyle güle oynaya yürürken Bahar anlatmaya başladı “Hazal biliyor musun bizim evde gizli bir yer var, sen bize gelince sana orayı göstereceğim!” ben de düşündüm ki böyle evde bir kapı var, oradan geçince muhteşem büyük bir oda; gökyüzü mavisi duvarlar, televizyon,koltuklar falan. Çocuğum ya hayal gücüm de genişti, ya da en azından ben hep öyle düşünmüşümdür. Bahar da bu sırada beni parka götürdü oyalandık birazcık, hala da bekliyorum ki öyle bir yer çıkacak karşıma. Gittik eve aranıyorum ben ama yok öyle bir kapı falan. “Bahar nerede bu gizli yer?” diye sordum sabırsızca, odasına doğru ilerledi ben de koşarak takip ettim ama şaşkınım çıkmadı ya beklediğim şey. Odaya girdik çalışma masasının önünde duruyoruz ben de halen bekliyorum. Bahar uzattı kollarını öne doğru, çalışma masasını gösterdi “İştee!” diye de bağırdı. Aslında gizli yer çalışma masasının arkasıymış meğersem! arkada birazcık yastık var, televizyon da bize dönük. Gizli yere geçtik ve fark ettim ki burası hayal ettiğimden çok daha güzeldi, her şey vardı burada; yastıklar, televizyon, Bahar ve bol bol da hayal gücü!

Sonrasında eve nasıl döndüm ve ne zaman döndüm tam olarak hatırlamasam da çok iyi hatırladığım bir şey var; mutlu olmak için ne gökyüzü mavisi duvarlara, kapılara ne de çok gizli odalara ihtiyacım varmış. Biraz hayal gücü ve arkadaşlar ile en sıkıcı şey bile beni mutlu etmeye yetermiş aslında!

(Visited 68 times, 1 visits today)