Hayaller Denizi ve Yakamoz

“Hayal kurmanın gücüne inanıyorum çinki hayal etmek insanı iyileştirir, kalbi temizler. En etkili merhemdir çünkü istediği dünyada yaşar insan hayalleride.”

Günübirlik hikaye yazdığım defterimi kapatıp ayağa kalktım. Yere uzanan eflatun elbisemi düzelttiğimde aklıma bir zamanlar birlikte hayal kurduğum en yakın arkadaşım geldi. Kısa bir süre önce talihsiz bir kazada hayatını kaybeden dostum, arkasında bir avuç dolusu anı ve sema kadar hayal bırakmıştı. Onun yapamadıklarını yapacak, emanetini yaşatacaktım.

Sarayın her bir detayındaki zenginlik, gösteriş hiç olmadığı kadar bıktırmıştı beni. Saçıma altın rengi, zarif tacımı takıp odamdan çıktım. Herkes anında peşimde dolaşmaya başladı. Yanından geçtiğim birkaç kişi önümde saygıyla eğilse de yıllar bana tüm bu şaşaanın, saygının ne kadar sahte, çıkar dolu olduğunu göstermişti. Haddizatında, hiçbir zaman gelemedim bu denli ciddiyete. Annemin odasının kapısına baktım ve öylece yanından bir hışım geçip gittim. Dostumun, en yakınımın ölümünü bir “kaza” olarak göstererek konunun hemen kapanmasına neden olmuştu ve tüm bunları yalnızca ortalık karışmasın diye yapmıştı.

Cesaretimi toplamıştım, bu gece herkes uyuduğunda planımın işleme vakti gelecekti. Artık hayallerime kavuşma zamanım gelmişti. Hayallerin gücüne inanıyordum ve hayallerim beni hayata bağlayan şey olacaktı.yaşam damarım tekrar atacaktı ve kavuşacaktım özgürlüğüme. Sarayın dört duvsrının arasında solup gitmeyecektim.

Dışarı çıkıp etrafı kontrol ettim. Bu yoldu kimseye güvenmemiştim, planımı bilen yoktu ve planım tam da istediğim gibi, adım adım işliyordu. Bu durumdan fazlasıyla memnundum. Tebessüm derek dikkat çekmemek için odama gidip beklemeye başladım.

Gübeş battığında ve karanlık çöktüğünde yatağıma uzanarak uyuyormuş gibi yaptım, böylece her şey düzeninde gözükecekti. Bir süre sonra annemin kapıya geldiğini duysam da kapıdaki bekçilerden uyuduğumu öğrendiğinde geri dönünce sevinmiştim. Tüm bu planları keskin bir zekayla, her detayında kadar planlamış olsam da tek bir mimiğimden her şeyi belli edebilirdim ki bu başıma gelecek en kötü şey olurdu. Birkaç saat geçtiğinde üstüme rahat bir şeyler geçirip yastığımın altına sakladığım sustalıyı belime sıkıştırdım ve odamın arka tarafındaki camdan çıktım. Artık her şey daha kolaydı.

Birkaç muhafıza yakalanacak gibi olsam da kılık değiştirdiğim için etrafa uyum sağlıyor, pek kimseyi huylandırmıyordum. Başarmıştım. Saray duvarlarının dışındaydım ki bu özgürlüğüm anlamına geliyordu. Hedefime hızlı adımlarla yaklaşıyordum ve ne olursa olsun sözümü tutacaktım. Yokluğumu fark etmeleri sabahı bulurdu, bu da bana kaçacak zaman tanıyordu.

Marinaya gidip daha önceden hazırlattığım yelkenliye bindim ve gece yarısı, namütenati gizelliğin üzerinde süzülmeye başladım yakamozun ışığına. Hayallerin gücüne inanıyordum ve hayallerim beni yeniden hayata bağlamıştı…

(Visited 83 times, 1 visits today)