Hayatımın Kırmızı Işıkları

Uzun yol yapmayı sever misiniz? Aslında şu an bile uzun bir yoldasınız. Hayat yolu. Bu yolun başlangıcı hastanede bitişi mezarda olur. Kestirmesi yoktur. Yolda hiçbir tabela yoktur. Nereye nereden gideceğinizi kendiniz belirlersiniz. Tabi yolların büyük bir sorunu daha var. Trafik lambaları. İşte bu lambalar sizin yol almanızı engeller. Bazı trafik lambalarında ise kırmızı ışığın sönmesi bir asır gibi gelir insana. İşte bunları hayatımızda karşılaştığımız engellere benzetebiliriz. Mesela benim en çok karşılaştığım engeller utangaç olmam ve zamanın farkına varamamam.

    Ben hayat yolumda ilerlerken girdiğim her yeni mahalledeki sosyalleşme sokağına dönüş yaparken aniden bir kırmızı ışıkla karşılaşıyorum. Tabi bu bildiğimiz kırmızı ışıklardan değil. Yeşile dönmesi için gereksinimi olan bir ışık. Gereksinimi ise zaman. Zamanla insanlara alışmaya başlıyorum. Bu zamanın ne kadar süreceği kişiden kişiye değişiyor. Eğer o kişiyi gördüğümdeki ilk izlenimim güzelse bu zaman birkaç saate bile inebilirken ilk izlenimim kötüyse birkaç hafta hatta birkaç aya kadar çıkabiliyor. Aynı zamanda utangaçlığım ani konuşmalarda da beni zor durumda bırakıyor. Herkes ilk defa konuşacağı biriyle konuşmadan önce biraz çekinir. Birde bunun üstüne utangaç olduğunuzu düşünün. Tabi ben insanları ilk izlenimlerime göre yargılarken dışardakilere kötü bir izlenim bırakabiliyorum. Beni tanımayan insanlar genellikle çok kibirli biri olarak görüyor beni fakat çoğu tanıdıkça fikrini değiştiriyor. Artık yavaş yavaş bu engelden kurtulmaya çalışsam da hala her seferinde bu ışığa takılıyorum.

Araba ile şehirler arası bir yolculuk yaptığınızı düşünün.  Eminim çoğumuz telefonumuzla uğraşırken zamanın ne kadar da hızlı geçtiğinin farkına bile varamıyoruz. Bunu güzelmiş gibi yorumluyoruz fakat bu farkına varamamazlığın çoğu insan için bir problem olduğunu düşünmüyoruz. Bu problemi son zamanlarda ben de çok sık yaşamaya başladım. Gün içinde örneklerinden bahsedecek olursak, sabah uyandıktan sonra yataktan çıkmamın en az 10 dakika alması veya okuldan gelince verdiğim yarım saat molanın bir saate uzaması birkaç örnek. Bu engel bir süre sonra insanı sinir etmeye başlıyor. Aceleyle bir yere yetişecekken yoğun bir trafik ile karşılaştığınızı düşünün. Trafik ışığıyla aranızda nerden baksanız 50 araba var. Aynı ışıkta 3 kez beklediniz. Bu sürede geçen vaktin farkına varmadınız ama o aceleyle yetişmeniz gereken yere geç kalmanıza sebep oldu. O andan sonraki bütün planınız alt üst oluyor ve aradan bazı yapmanız gereken şeyleri yapacak zamanınız olmuyor. İşte bu engelin bence doğurduğu en büyük sorun bu.

Yolunuzun üstündeki trafik ışığı sizin için hangi engele benzese de bunu aşmanın yolu ışıklarda olduğu gibi zamandır. Zamanla bu ışıklara takılmamak için başka yollar keşfetmeliyiz. Fakat şunu da unutmamamız gerekir. Hayat yolunuz ne kadar uzun olursa olsun, ne kadar yeni yollar bulursanız bulun. Hayatınızda trafik ışıkları hep olacaktır.

(Visited 23 times, 1 visits today)