HER ŞEY İNSANIN KONTROLÜNDE Mİ?

Dünya üzerinde binlerce ve belki milyonlarca canlı türü yaşamaktadır. Henüz keşfedilmemiş canlı türlerinin de olduğunu düşününce bu sayı tahmin edeceğimizden çok daha fazla olabilir. İnsanlar bu milyonlarca türden yalnızca biridir. Yani dünyayı çok fazla canlı türü ile paylaşıyoruz. Fakat bizim diğer canlılardan en belirgin farkımız beynimizi çok daha etkin kullanıp düşünme faaliyetinde bulunabilmemizdir. Düşünme özelliğimiz sayesinde yeryüzündeki neredeyse her şeyi kontrol edebiliyoruz. Dünya’yı ve kaynaklarını paylaştığımız diğer canlılar da buna dahil. İnsanlık tarihi yaklaşık üç buçuk milyon yıl öncesine uzanır. İnsan beyninin günümüzdeki haline gelmesinin üzerinden ise yaklaşık altmış bin yıl geçmiştir. Bu da demek oluyor ki en az altmış bin yıldır insanlar yaşamlarını beyinlerini kullanarak sürdürüyor. Bu durum insanların diğer canlılara üstünlük kurmasını sağlıyor. Dünya tarihi insanlık tarihinden çok daha eskidir ve insanlardan önce de Dünya üzerinde canlıların yaşadığını zaten biliyoruz. O dönemde yeryüzünü insanlar gibi hakimiyeti altına alabilecek hiçbir canlı yoktu. İlk insandan bugüne elindeki kaynakları doğru kullanması ve yeryüzündeki en zeki canlı türü olması insanların hayatta kalmasını ve dünyayı değiştirebilmesini sağlamıştır. Peki insanların düşünebilmesi Dünya’daki hatta evrendeki her şeyin onların emrine verildiğini mi gösterir?
Eğer evrendeki diğer gezegenlerde insanlar gibi düşünebilen veya insanlardan daha üstün bir canlı türü yoksa bu sorunun cevabı kuşkusuz “evet”tir. Dünyanın insanlardan önceki ve sonraki haline baktığımızda da insanoğlunun dünyayı nasıl kontrol altına aldığını görüyoruz. Etrafımıza baktığımızda her yer boy boy binalar, sürekli yenileri yapılan yollar, alışveriş merkezleri, spor salonları ve daha niceleriyle dolu. Su kaynaklarından, madenlerden, petrol yataklarından, ormanlardan, vb. birçok doğal kaynaktan yararlanıyoruz. Bunların hepsi de günlük hayatımızdaki konforumuz için. Peki bu gezegeni diğer canlılarla paylaşıyorsak bizim sahip olduklarımıza onlar da sahip olabiliyor mu? Mesela bir köpek alışveriş merkezine girebiliyor mu? Bir kedi araba kullanabiliyor mu? Bir inek insanlar gibi giyinebiliyor mu? Tabii ki hayır. Bırakın onlara bizim sahip olduğumuz hakları vermeyi, onların yaşamını bile biz kontrol ediyoruz. Kendi çıkarlarımız için onların hayatını yok sayabiliyoruz. Yani Dünya’nın kontrolünün insanların emrine verildiğini rahatça söyleyebiliriz.
Peki evrendeki her şey bizim kontrolümüzde mi? Şu anda bu soruya olumlu bir cevap vermek çok mantıklı olmaz. Ancak gelişen teknoloji ve yapılan çalışmalara baktığımızda artık “uzayda seyahat” kavramının yakın gelecekte gündemimizde olacağını söyleyebiliriz. Bulunduğumuz Güneş Sistemi’nde henüz Dünya haricindeki hiçbir gezegene ayak basmadığımızı ve güneş sistemimizin evrenin yalnızca küçücük bir parçası olduğunu düşününce günümüzde insanoğlunun sadece Dünya’ya hükmettiğini söyleyebiliriz. Ancak gelecekte böyle bir şey olamaz da diyemeyiz. Belki yüz3erce hatta binlerceyıl sonra belki de çok da uzun olmayan bir zaman diliminde insanların yaşam alanı Dünya ile sınırlı kalmayacak. Şu durumda söyleyebileceğimiz tek şey, bugünün şartlarında yaşadığımız gezegeni kesinlikle biz kontrol ediyoruz ama evrende söz sahibi olmak için daha fazla zamana ve bilgiye ihtiyacımız var.

(Visited 24 times, 1 visits today)