İlham Aldığım Adam Russel Westbrook

Çoğu kişi benim basketbolu çok sevdiğimi, basketbolda iyi olduğumu ve basketbolcu olmak istediğimi bilir. Herkes benim Russel Westbrook’a karşı ne kadar hayranlık duyduğumu ve her an yanımdaymış gibi sevdiğimi bilir. O hırsıyla,hızıyla,agresifliği,deliliği,atletizmi ve karakteriyle tanınır fakat neden bu kadar hırçın olduğuna bir göz atalım. Westbrook zamanının çoğunu Los Angeles’taki halka açık salonlarda idman yaparak geçiriyordu. Bu salonlar genelde çok kalabalık ve küçük salonlardı. Westbrook’un basketbolu ciddiye almaya başlaması ise Ross Snyder Salonu’nda gerçeklemiş. “Ben hiç sokaklarda olmadım” diyor Russ, “Ailem beni salonlara götürerek beni küçük yaşlarda oralardan uzak tuttu. Sokakta hiçbir zaman iyi şeyler olmaz.” 9 yaşında basketbol oynarken Reggie Hamilton ile tanışan Westbrook, Hamilton’ın koçu olduğu genç takımda oynamaya başlamış. “Küçük yaşında bile çok rekabetçiydi” diyor Hamilton eski öğrencisi hakkında, “Kaybetmeyi sevmez, çok özverili oynardı. Ancak şut konusunda pek yetenekli değildi. Eğer Russ o zamanlar bir şut sokmuşsa bunu bir bonus olarak kabul ederdik.”

 

Westbrook çok da duygusaldı. “Şimdikine göre çok daha duygusal bir kişiliği vardı” diyor Hamilton ve devam ediyor, “Eğer bazı sorunlar yaşıyorsa gidip kendi başına ağlar dururdu.” 12 yaşında Hawthorne’a tanışan Westbrook ailesinin oğlu Russell, en yakın arkadaşı Khelcey Barrs’la burada tanışmış. Russell, küçük kardeşi ve Khelcey tüm gün basketbol oynarlarmış. Barrs’la birlikte hem dostluklarını, hem spora olan sevgilerini ve yeteneklerini birlikte geliştiren Russ, Leuzinger Lisesi’nde en yakın arkadaşı ile birlikte ortalığı birbirine katıyormuş. Westbrook ile Barrs’ın hayali birlikte UCLA’de oynamakmış. Westbrook pek parlak görünmese de Barrs, ülkenin kendi yaş grubunda en iyi oyuncularından biriydi. Lise 2’de bile kolejlerden teklif alan Barrs’ın hikayesi maalesef çok üzücü şekilde bitti.

 

Los Angeles Southwest College’da arkadaşlar arasında oynanan bir maçta Barrs bir anda kendini yere bıraktı, hemen hastaneye yetiştirildi ancak maalesef ki birkaç saat sonra kalbindeki sorun nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı. Bu olay Westbrook’un hayatını tamamen değiştirmişti. En iyi arkadaşını, takımdaşını, birlikte hayaller kurduğu ve her geçen gün daha iyi olmak için onu zorlayan kişiyi kaybeden Russ, bunu kendine bir motivasyon olarak kullandı. Bu hikaye gerçekten yürekten burktu bunları yaşamasına rağmen pes etmeyen ve arkadaşı için bunları yapan bir insanın hayat hikayesi gerçekten ilham olabilecek bir hayat hikayesi. Açık konuşmak gerekirse benim hayatımın değişmesi bu adam sayesinde oldu gerçekten bu inanılmaz adam kaç tane hayat değiştirmiştir kim bilir.

(Visited 10 times, 1 visits today)