Kaçış Yok

Amerika ve Sovyetler Birliği’nin yarışından doğan uzay keşfi konsepti ise günümüzde bambaşka bir vizyona yol açtı. Dünyada son zamanlarda NASA’nın Mars’a gözlem araçları yollaması ile oldukça ilgi duyulan bir konu oldu uzay keşfi. Son zamanlarda çeşitli nedenlerden dolayı saygınlığını kaybetmesine rağmen girişimci Elon Musk ve kendisinin vizyonu dünya genelinde fazlasıyla popüler. Uzay keşfi dünya genelinde oldukça ilgi görüyor, özellikle genç kesimde ilgi görmesi ise bu sektörün geleceği açısından pozitif bir gelişme olarak sayılabilir. Günümüzde bu yolculukların pahalılığı sebebiyle  birçok eleştiri olsa da uzay keşfi tam gaz devam ediyor.

 

Bazı insanlar küresel ısınmanın yıkıcı sonuçlarından kaçışın gezegenlerin ötesinde olduğunu düşünüyor. Elbette, her şey gibi dünyanın da sonsuz kaynakları yok ve insanların yaşamını sürdürmesi için gerekli olan su, yemek gibi ihtiyaçların karşılanmasında yakın tarihte zorluklar yaşanabilir. Nüfus artışı ve başka çeşitli nedenler sebebiyle 2050’de kıtlık sorunuyla karşılaşacağımız tahmin ediliyor ve aynı sorunlar sebebiyle 2040’ta dünyada tüm insanlara yetecek kadar tatlı su kaynağının olmayacağı tahmin ediliyor . Elbette, bu veriler 10 veya 20 yıl sonra dünyanın sonunun geleceğini göstermiyor ancak gelecekte insanların büyük bir bölümünün en temel ihtiyaçlar bazında sorun yaşayacağını gösteriyor. Bu verileri göz önünde bulundurduğumuzda gelecekte dünyanın artan insan nüfusunu besleyebilmek için yeterli kaynağının olmadığını ve eninde sonunda dünyanın kaynaklarının biteceğini görebiliriz.

 

Bazı insanların bu sorunlara karşı sunduğu çözüm ise insanlığı başka bir gezegene taşımak. Bu fikir başta çok basit ve kolay geliyor ancak bunu yapmanın günümüzdeki teknoloji ile imkansız olduğu görülebilir. Elbette, bu konu hakkında herhangi bir tahmin yapmak imkansıza yakın. Bizim güneş sistemimiz en yaşanabilir gezegeni olan Mars insanların yaşayabileceği bir gezegen değil, oksijen seviyelerinin düşüklüğü ve yüksek radyasyon seviyeleri bunun en büyük nedeni. Dünyan 4.2 ışık yılı uzaklıkta olan Proxima b gezegeni ise Dünya’ya en yakın ve benzer olan gezegen. Bu gezegen hakkında çok bir şey bilinmiyor ancak bazı özelliklerinin Dünya’ya benzer olduğu dikkat çekiyor. Bu gezegene günümüzdeki şartlar ile gitmek ve yerleşmek çok da mümkün görünmüyor

 

Gerçekçi bakmak gerekirse, insanların rahat bir şekilde yaşayabileceği bir gezegen şu an ya yok ya da o kadar uzak ki insanları o gezegenlere gitmesi mümkün değil. Önümüzdeki  yüzyılda herhangi bir gezegene yerleşmek imkansız, önümüzde ise ne olacağını tahmin etmek çok zor ancak ben insanların bu rahatlık ve kalitede yaşayabileceği bir gezegen olduğunu düşünmüyorum. Elbette, dünyamız dayanabilirse başka bir gezegen bulunabilir ancak yakın gelecekte bu mümkün gözükmüyor. Buradan da görüyoruz ki kendi dünyamızı korumamız gerekiyor, hepimiz biliyoruz ki kendi dünyamızı korumazsak insanlığın soyu devam edemeyecek

 

(Visited 19 times, 1 visits today)