Kitaplar Diyarı

Kitapseverlerin çoğu kitaplığında gizli bir dünya olmasını ister. İşte bu, benim de hayalim! Benim kitaplığımın 2. sırasındaki 2. kitabın arkasında gizli bir bir düğme var. İşte o düğmeye basınca kitaplığımın gizli kapısı açılıyor. Güneşin göz kamaştırıcı ışıltısını andıran bir beyazlık çıkıyor karşıma. Bu beyazlığın içine girdikçe etrafım aydınlanıyor. Sonrasında kendimi kitaplar diyarında buluyorum. Başlangıçta her şey normal görünüyor. Kitaplar diyarının girişinde uzun bir yol ve yolun kenarlarında birbirine benzeyen ağaçlar var. Ağaçlara daha dikkatli baktığımda gövdelerinin, kitapların kapaklarından; yapraklarının da sayfalardan oluştuğunu görüyorum. Biraz daha ilerleyince de bir kitabın koştuğunu görüyorum. Bu bana biraz garip geliyor ama bununla ilgilenmeden önce ağaçlarda bu garip durumla ilgili ipucu bulabilir miyim diye bakmaya karar veriyorum. Yakında bulunan bir ağaca yaklaşıyorum, kapağında yani gövdesinde ” Elma Ağacı ” yazdığını görüyorum. O sırada ayaklarıma bir şeyin sürtündüğünü hissediyorum. Bu şey, köpek şeklinde bir kitap. Onun da kapağında  “Köpek” yazıyor. Sırtı ve kafası kitap kapağı şeklinde. Ayakları ve kuyruğu ise şekillendirilmiş kitap sayfalarından oluşuyor. Köpeği biraz sevdikten sonra etrafta dolaşarak insanları aramaya başlıyorum. Çünkü insanları çok merak ediyorum. 10 dakika boyunca yürüyorum. Sonunda bir binanın arkasına doğru giden bir insan görüyorum. Koşarak o insanın peşinden gidiyorum. Çok çok heyecanlanıyorum. Yanına vardığımda gördüğüm insan biraz garip. Vücudu kitabın kapağından; kolları, bacakları ve kafası kitap sayfalarından oluşuyor. Kapağındaki ismi okuyorum; “Cahit” yazıyor. Sonra kendimi tanıtıyorum ona: “Merhaba benim adım Batuhan”. Birbirimize gülümsedikten sonra oradan uzaklaşıyorum ve evime dönmeye karar veriyorum. O günden sonra her gün bir saatliğine Kitaplar Diyarı’na küçük geziler düzenliyorum. Böylece her gün daha çok alışıyorum. Umarım bir gün sizi de kitaplar diyarına götürebilirim.

(Visited 160 times, 1 visits today)