NELER OLUYOR?

Gözlerimi açtığımda etrafa baktım, farklıydı dünyadan. Ayağa kalktığımda karşımda dikilmiş sanki beş saattir başımda uyanmamı bekliyormuş gibi bir tavırla bana bakan, çok koyu bir siyah renginden teni, griden gözleri olan ve üstünde de koyu kahverengi bir elbise olan bir yaratık vardı. Hayır, insan değildi bu. Kesinlikle bir yaratıktı. Tam o anda arkadan ayak sesleri gelmeye başladı. Onlar da aynı yanımdaki yaratıkla aynıydı. Her şeyleri, kıyafetleri bile. Ben de böyle içimde düşünerek nedenini bulamayacağımı anlayıp sordum. Ama cevap vermedi, oysa ona sorduğumda yüzüme bakmıştı. Sonra hatırladım ki burası dünya değildi, o insan değildi, yani beni anlaması imkansızdı. Neyse ben de bu soruyu unuttum. Arkadaki yaratıklara baktım. Ellerinde bir şey taşıyorlardı. Daha dikkatli olunca bunun bir tabut olduğunu gördüm ama boştu. Sonra yanımdaki yaratık bir bıçak çıkardı ve bana saplayacakken bir ses duydum: “Hadi uyan, yoksa okula geç kalacaksın.” O anda uyandım. Demek her şey bir rüyaymış ve zihnim bana oyun oynuyormuş.