ÖLMEYİ BECEREMEMEK

Ben Berk , 17 yaşındayım ve bir psikopat olduğuma eminim . Mizah anlayışımın olmadığını fark ettiğimde  8 yaşındaydım , babam beni güldürmek için espriler yaparken içimden geçen tek şey onun çenesini kapamak için suratına bir yumruk indirmek olurdu fakat bunun yerine onun suratına bakıp bir insanın nasıl bu kadar çirkin gülebileceğini düşürdüm . Susması , beni rahat bırakması için ona sert ve öfkeli bakışlar atardım  hiçbir zaman işe yaramazdı fakat yapmaya devam ettim  . Onun biçimsiz , alkol almaktan çökmüş suratıma  yumruk atıp evden kaçabileceğim zamanın gelmesini , bunun için güçlenmeyi bekledim .  Bazen günlerce içer ve sızardı . Herkesin hayalindeki baba öyle değil mi (!) Onun bu ilgisizliği beni üzmüyor aksine hoşuma gidiyordu çünkü o her ağzını açtığında ,  kokuşmuş nefesi yüzüme çarptığında ona karşı olan nefretim artıyordu . Bilmiyorum , ergenlik çağındaki her çocuk  ebeveynlerinden bazı dönemlerde nefret eder , onlardan kurtulmak istediğini söyler fakat bana sorarsanız  benim içinde bulunduğum durum  bundan daha farklı, daha fazlası . Babamda benim için bir ayyaştan fazlası değildi , en fazla bir para kaynağı olarak görebilirdim onu . Gerçi çalıştığı da yoktu ot satarak kazandığı 3 kuruş paranın hepsini , hatta kazandığından fazlasını kumar masalarında kaybederdi  . Galiba bu onunla tek ortak noktamız ikimizinde elimizden her şeyimiz alındı , bize anlam eden  hiçbir şeyimiz kalmadı  . O bu yokluğu kendini kumara vurarak doldurabileceğini sandı fakat bu onu daha da acınası ve aciz bir hale getirdi , adeta dibe  çökmüştü . Bense bu yokluğu hala nasıl doldurabileceğimi bilmiyorum , bildiğim tek şey asla onun gibi güçsüz olmayacağımdı . 9 yaşıma geldiğimde  bir şeyler hissetmek istiyordum . Bir gün  elimi babamın aldığı tost makinesinin içine koydum ve çalıştırdım başlarda pek bir şey hissetmedim fakat zamanla  ısı da acım da katlanıyordu , açıkçası acı bana tarifsiz bir haz vermişti . Kendime verdiğim acı  hoşuma gidiyorken  başkalarına zarar verdiğimde alacağım zevkin ateşiyle yanıp tutuştum ve sanırım boşluğu doldurmanın yolunu bulmuştum acı vermek benim içimdeki boşluğu geçici bir süreliğine de  olsa durdurdu . 15 yaşına geldiğimde komşunun kedisini aldım bir kutuya koydum ve onu ormana götürdüm , kutuyu açtığım gibi boğazını paramparça ettim kanın kokusu bir dakika bile aklımdan çıkmadı . Bu zevk benim için bir bağımlılık haline gelmişti öldürdükçe dahasını istiyordum  . Bu güne kadar öldürdüğüm her hayvanın kanından birer damla  aldım ve onların koleksiyonunu yapmaya başladım :15 kedi , 3 köpek , 5 fare ve birkaç kemirgen daha hepsini çok iyi hatırlıyorum , tekrar tekrar hiznimde canlandırabilmek için her saniyesini aklıma kazıdım . Biliyorum , her şey çok korkunç gözüküyor fakat başıma gelenleri ve beni bunu yapmaya iten şeyleri biliyorsun . Öldürmek bana kendimi harika hissettiriyor  , yaşadığımı , kalbimin attığını ancak birinin kalbi durduğunda hissedebilmem ne kadar ironik değil mi ? Ama sadece bu değil dahası da var , dürtülerimi kontrol edebileceğimi sanıyordum fakat korkutuğum başıma geldi ve babam gibi dürtülerimin ben kontrol etmesine izin verdim , güçsüz düştüm . Öldürmeden duramıyordum , etrafında canlı bir varlığın bulunması beni rahatsız ediyordu , onlardan kurtulmak istiyordum .

Okul kesinlikle bana göre değil , okulu benim için katlanabilir yapan şey bir sürü potensiyel  hedefle dolu olması belki de kurban kelimesi daha doğru olurdu .  Artık hayvanlar bana yetmiyordu  yeni bir şeyler tatmak istiyordum , daha büyük bir şeyler : bir insan . Kendime uygun bir hedef seçecek ve öldürecektim çok basitti , hatta düşündüğümden de kolay oldu ve kurbanım kendi ayaklarıyla bana geldi . Her zamanki gibi yemekhanede oturmuş son sesle müzik dinliyordum , arkadan bir el omzuma dokundu ve kulaklıklarımı çıkardı , sınırlarını aşmıştı bu onu diğer hedeflerden bir adım daha öne çıkardı , o olduğunu biliyordum , anlamıştım . Onu öldüreceksem bunu doğru şekilde yapmalıydım , arkamda iz bırakmadan . Onu iyi bir şekilde tanımalıydım , her şeyi en ince detayı ile hesaplamalıydım bu yüzden yavaşça arkamı döndüm ve ona baktım karşılaştığım manzara ve beklentilerim kesinlikle uyuşmuyordu . Ona bakakaldım ve tek bir kelime bile edemedim adeta büyülenmiştim fakat bu sadece birkaç saniye sürmüştü . İlk defa bir kız görmüşsün gibi bakmayı bırak ve yerimden uza  , dedi . Bu da kesinlikle beklediğim bir şey değildi ve beni şaşırttıkça bende bıraktığı hayranlık artıyordu , onun doğru kişi olduğundan emindim ve sessizce yerinden kalktım , onu gözlemlemeye başladım .

Birkaç gün sonra ona okul çıkışı bir şeyler yapmaya ikna ettim , aslına bakarsan ona karşı tanımlayamadığım bir şeyler hissediyordum . Hayatımda ikinci kez birine karşı duygu besliyordum sanırım ondan hoşlanmaya başlıyordum ona daha yakın olmak istiyordum fakat öldürme güdülerimin ona karşı olan hislerimin  önüne geçmesinden korkuyordum . Ona zarar verme düşüncesi  tüylerimi diken diken ediyordu , o benim kırılma noktamdı . Senin ölümünden sonra ilk defa yaşamak için bir sebebim varmış gibi hissediyordum , onu görmek bana iyi geliyordu . Belki sen yanımda olsan intihar etmemiş olsan her şey daha kolay olabilirdi fakat sen seçimi yaptın benimle  birlikte olup zorluklara göğüs germektense kolay yolu seçtin ve arkana bakmadan çekip gittin . Başıma gelen her şeyin sebebi , böyle korkunç bir canavara dönüşmemin tek sebebi sensin  . Bunu nasıl yapabildin , çocuğunun gözleri önünde nasıl intihar edebildin ? Galiba hiçbir zaman normal bir hayatım olamayacak ve hepsi senin suçun  o yüzden bunu bilmeyi hak ediyorsun . Evet , onu öldürdüm ve bu diğerlerinin aksine korkunç bir  histi ve seni bunun  için seni  hiç affetmeyeceğim  . Ona her bıçak saplayışımda sanki kendime saplıyormuşum gibi acıyı içimde hissettim ama engel olamadım suratıma sıçrayan kanlar midemi bulandırıyor , kendimden iğrenmeme sebep oluyordu . Artık küçük sırımı sen de biliyorsun , aslında bunları sana olan nefretimi kusmak ve bana yaptıklarının bedelini ödetmek için yazmıştım fakat sana kızamıyorum bile lanet olsun ki sen öldün ve ben bunu geri çeviremiyorum . Seni çok özlüyorum anne .

Kendimi durdurmak istiyorum , bu kabusa bir son vermek istiyorum ama olmuyor . Öldürme arzusu içime büyük bir hızla yayılıyor . Onu öldüreli 3 saat oldu ve  hala cansız bedeninin  yanı başında oturmuş kanlı ellerimle sana yazıyorum . O bunu hak etmemişti ; ten rengi solmuş , vücudunun belli kısımları morarmıştı , buz mavisi gözlerinden korkusunu okuyabiliyordum . Bir inanışa göre öldükten sonra kişinin göz bebeğinden katilinin yansıması görünürmüş bugüne kadar buna inanmazdım ama bunu bugün kendi gözlerimle gördüm , küçülmüş göz bebeklerimde benim  aşağılık suratımın yansıması vardı buna bakmaya daha fazla devam edemedim ve gözlerini kapadım , ölü olduğunu biliyordum fakat o benim aksime bir bebek kadar masum görünüyordu . Hava karmıştı , belki gece 4  belki 5 , gün doğmadan onu gömmem gerektiğini biliyordum fakat kendimde ne bunu yapabilecek cesareti  ne de enerjiyi bulabildim . Onunla birlikte benim de bir parçam ölmüştü ,  sanki yapılacak  en doğru şey polisi arayıp teslim olmak gibi görünüyordu , yaptıklarımın cezasını çekmeliydim ama bunun mümkün olmadığını biliyordum . Uzun süre  boyunca öldürme arzuma cevap vermezsem , durum zirveye ulaşıyor ve kontrol ellerimden altından tamamen kayıyor . Haftalarca yemek yememiş bir panter gibi kurbanıma saldırıyor ve onu paramparça ediyorum , gözüm hiçbir şeyi görmüyor . Bir keresinde bunu durdurmak için  kendimi bodruma kilitlemiştim fakat bu beni deliye çevirdi , kendime de zarar vermeye başlamıştım ; belki de yapmam gereken şey tam olarak  budur senin yolundan  gidip , zayıf olan herkes gibi intihar etmek . Zayıflığın genetik olduğunu , kaderimde  çevremdeki değer verdiğim hereksin ölmesi olduğunu düşünmeye başladım , lanetliydim ben bunun tek açıklaması bu olabilirdi . Buna bir son vermek için benimde ölmem gerekiyordur belki de . Ölü olamanın  tek iyi yanı ne biliyor musun anne ? Bana karşı çıkamıyorsun sadece beni dinliyorsun ve daha iyi düşünmemi sağlıyorsun bu yüzden öldürdüğüm her hayvanla ilgili sana yazmıştım , nasıl hissettirdiğini hiç unutmayayım diye . Şimdi ise onu öldürür öldürmez telefonumu alıp sana yazmamın  tek sebebi  omuzlarındaki bu taşıyabileceğimden çok daha ağır olan yükten  kurtulmak . Yanına geliyorum anne bekle beni …

İçimden belki orada bana annelik yapar diye geçirdim , telefonumu annemle olan mesajlaşmalarım açıkken yanıma koydum böylece polis bizi bulduğunda , herkes yaptığım her türlü şeytani şeyi öğrenecekti . 155’i  tuşladım ve size bir ihbarda bulunacağım , dedim . Karşıdan dinliyorum diye cevap geldi , hiçbir şey söylemeden silahı kafama dayadım , tetiği çektim ve sıktım . Hiçbir şey hissetmemiştim çünkü bir korkak olduğum için son anda silahı çevirmiştim ve bir agaç kabuğuna isabet etmişti , ölmeyi bile becerememiştim . Telefonu kapadım , polisin beni bulmasına izin vermezdim , kaçtım ve en iyi olduğum şeyi yaptım herkesten ve her şeyde kendimi soyutlayıp saklandım ve olmadığım biri gibi davrandım .

(Visited 110 times, 1 visits today)