Politika Konuşalım

Merhaba Arkadaşlar,

 

Ulu Önder Atatürk bir sözünde, “ Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz” demiştir.

Ben de, ülkesini seven ve sorumluluk sahibi bir genç olarak son dönemde yaşadığımız olayların değerlendirilmesini  en yetkili ağızlardan öğrenip, sizlere aktarmak istedim. Bu seferki röportajlarımı Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı ve Yardımcısı ile yaptım. İktidar partisi yöneticilerine ulaşma çabalarım devam ediyor. Eğer ricam kabul edilirse onları da size aktarmaktan mutluluk duyacağım.

CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU Röportajı:

Tuncer Efe : Merhaba efendim, öncelikle  beni kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Fazla vaktinizi almadan ilk soruyla başlayalım isterseniz. Çocukken hayalinizde siyasetçi olmak var mıydı ?

Kemal KILIÇDAROĞLU : Ben teşekkür ederim, sizin gibi gençlerle bir arada olmaktan bende mutlu oluyorum. Sorunun cevabına gelirsek, çocukken hayalimde siyasetçi olmak gibi bir düşünce olmamıştı.

Tuncer Efe : Sizce iyi bir siyasetçi nasıl olmalı?

Kemal KILIÇDAROĞLU : Gerçekten iyi bir siyasetçi olmanın yolu, halkına yalan söylememek , siyaseti bir zenginleşme aracı olarak görmemektir.

Tuncer Efe : CHP ’ ye genel başkan olduğunuz ilk gün neler hissetmiştiniz ?

Kemal KILIÇDAROĞLU : Zor göreve gelmenin bilinciyle , Atatürk  ’ ün  oturduğu koltuğa oturmuş olmanın onurunu hissettim .

Tuncer Efe : Gençlerin siyasete ilgisi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Kemal KILIÇDAROĞLU : Gençler, her zaman ülkesinde ve dünyada olanları sorgulamalı  ve şunu da unutmamalı : Atatürk Türkiye Cumhuriyeti  ’ ni  gençlere emanet etmiştir.

 

Tuncer Efe : Peki sizce kuruluşunun 100.yılında Türkiye hangi rejimle yönetilecek ?

Kemal KILIÇDAROĞLU: Türkiye Cumhuriyeti , kuruluşunun 100.yılında parlamenter demokratik sistemle yönetilecek.

 

Tuncer Efe :Merhaba efendim, öncelikle beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Fazla vaktinizi almadan ilk soruyla başlayalım isterseniz.

Sizce propaganda nedir ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN : Propaganda, belirli kişi ve kurumun çalışma  alanın da, kendi görüşlerinin doğruluğunu karşı tarafa benimsetmek amaçlı kullandığı yöntemlerdir.

Tuncer Efe :  Peki sizce iyi bir propaganda nasıl olmalı ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: İnsanların, temel ihtiyaçlarını temel alarak, bilinç altını etkileyebilecek şekil de olmalıdır.

Tuncer Efe : Dikkat çekici yolla diyebiliriz …

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: İyi bir propaganda, bilinç altına verilen mesajlardan oluşur. Yöntemi ise, dikkat çekici ve  filtreli mesajlar  , tekrarlanan mesajlardır.

Sözcük yapılandırması içerisinde, durumları adlandırmak gibi bir çok yöntemi vardır.  İyi bir propagandanın ama iyi bir propagandanın nihai amacı ise,  insanların bilinç altına nüfus edecek birikimi yerleştirmektir. 

Tuncer Efe : Peki sizce iyi bir siyasetçi olmak nedir yada iyi bir siyasetçi olmanın yolları nelerdir ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: İyi bir siyasetçi olmak halka dokunabilmektir . Halktan geri dönüşümlü yeni projeler hazırlayabilmek, geleceği halktan aldığı verilerle , bilgilerle tasarlayabilmektir, yani iyi siyaset yapmak sorunun sahipleriyle birlikte çözüm üretmektir .

Tuncer Efe :  Yani halkla iç içe olmak  ,halkın içinden biri olmak.

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: Halkla iç içe olmak , halka dokunabilmek  , halktan biri  olduğunu hissettirebilmek, onun sorununu, kendi sorunu  gibi hissettiğini karşıdakine de hissettirebilmek ve çözüm üretebilmektir. Çünkü siyasetin nihai hedefi çözüm üretebilmektir.

 Tuncer Efe : Biraz kişisel bir soru olabilir ama genel başkan yardımcısı olduğunuz gün ne hissettiniz ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: Çok çalışma gerektiğini , çok  işim olduğunu ve yapmamız gereken çok şey olduğunu ve nasıl yetiştireceğimizi düşündüm,  hala daha aynı şeyi düşünüyorum .

Tuncer Efe : Gençlerin ve kadınların siyasete girme düşünceleri hakkında ne düşünüyorsunuz sizce yeterli mi daha iyi olmalı mı ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN:  Özellikle,  Türkiye şartlarında ne gençleri,  ne de kadınları siyasete hak ettikleri yerlere getirmiyoruz, ancak kotalarla sınırlayarak yada kotaların zoruyla bir yerlere sokarak getiriyoruz. Kota ile gelen kişilerde, sadece temsili, sanki oradaymış muamelesi görüyor. Açıkçası ya kota  nedeniyle tam da hak ettikleri yere gelemiyor,  ama kotada olmasa  hiç gelemeyecekleri için, hem gençleri önünde, hem de kadınların önünde bir cam tavan var, göremediğimiz bir engel var, bir yere kadar gelebiliyorsunuz ama o noktadan sonra gerek itibar , gerek sözünüzün geçmesi , gerek yeni projeksiyonların sizin elinizden çıkması anlamında çok zorlanıyorsunuz .

Tuncer Efe : Örneğin,  kadın ve erkek milletvekillerinin sayısı eşit olabilir .

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: Efe’cim şöyle bir şey söyleyeyim; eğer kota getirilmezse ve  kadına karşı ayrımcı zihniyet olmasa,  emin ol ki,  başarı  kriter olsa,  liyakat kriter olsa, kadınların sayısı daha fazla olur .

Tuncer Efe : Şuana kadar Türkiye ’ hiç kadın cumhurbaşkanı adayı olamadı, aslında Türkiye ’ de bununla ilgili bir sorun olabilir, kadına bakış açısından ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: Vatandaşın  kadına karşı bakış açısında bir sorun varsa,  bunu sorumlusu yönetenlerdir. Yönetenlerin kadınlarla ilgili düşünceleri ve bakış açısı alta da sirayet eder,  bütün kadrolara, oradan da halka sirayet eder . Bizim toplumda ki kadına bakış açısını değiştirmek için önce  ülkeyi yönetenlerin kadına bakış açısını ve söylemlerini değiştirmelidir.

Tuncer Efe : Şöyle bir soruyla devam etmek istiyorum . Geçmiş günlerde meclisi de reddedilen  taciz tasa yaşarışı hakkında ne düşünüyorsunuz . Bir kadın olarak böyle bir konun meclisi de konuşulması size ne hissettirdi ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN : Beni çok yaraladı,  bir anne olarak beni çok yaraladı , bir kadın olarak çok yaraladı  . Bir kadının , bir kız  çocuğunun  tecavüze uğramasının cezasının, baklava çalan bir çocuktan daha az olması beni çok yaraladı . Dansın günah kabul edildiği , tokalaşmanın zina kabul edildiği ülkede, tecavüzün hak kabul edilmesi beni çok yaraladı . İşte bir az önce bahsettiğimiz kadına olan bakış açısı, böyle söylemlerden de ortaya çıkıyor.

Tuncer Efe : Kadınlara verilen değerler çok az .

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN : Bunun için biz siyasetçiler başta olmak üzere, kadına olan bakışımızı , söylemlerimizi ve fiiliyatta onlara verdiğimiz itibarı ,onlara verdiğimiz görevleri ve  o görevlerdeki koltuklarında değerlendirmelerine olanak sunmamızla ancak olacak bir şeydir .

Tuncer Efe : Türkiye  ’ şuan gündemde iki tane önemli konu var birincisi partili cumhurbaşkanı sistemi ve ekonomi . Şayet Türkiye  ’ partili cumhurbaşkanı sistemi olursa biz gençler olarak ve Türkiye olarak bundan nasıl etkileniriz ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN : Öncelikle ben şunu söylemek istiyorum  şuan Türkiye  ’ de en önemli gündem ne ?

Tuncer Efe : Terör .

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: Kişi başına baktığımızda da geçim sıkıntısı , işsizlik . O yüzden bu tartışma yapay bir gündemdir . Olması gereken bir gündem değildir, fakat sayın cumhurbaşkanı, Türkiye’yi sadece kendi yönetme konusunda çok iddialı . Yasama , yürütme , yargının tamamının, bütün kurumların kendine bağlanması konusunda . Sorumuza dönelim, gençler nasıl etkilenir ,hukukun olmadığı yerde  yasama , yürütme , yargının aynı kişide olması hukukun olmaması demektir. Hukukun olmadığı yerde ekonomi yeşermez . Ekonomi öyle bir iklim ister ki, o iklimin zemini de hukuktur. Ekonominin yeşermediği bir yerde ,maalesef çok üzülerek söylemek istiyorum gençliği işsizlik bekliyor demektir . Tek bir şey örnek veriyim cinsel istismar yasası nasıl geri çekildi kamu oyu vicdanı tepkisini koydu ama partili cumhurbaşkanı sistemi olsaydı bu yasa yürürlükte olacaktı .

Tuncer Efe : Peki şuan ki gibi devam ederse Türkiye kuruluşunun 100.yılında hangi rejim ile yönetilecek ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN: Ben Türk halkına güveniyorum  ve mutlaka bu demokrasi ihlali  ve yönetim sistemine karşı dur diyecek .

Tuncer Efe : Hazır ekonomiden konu açılmışken şuan Türk Lirası  ’ nın gidişatı hakkında ne söyleyebiliriz ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN : Dolar 1 kuruş yükseldiğinde Türkiye ’de  kayıp 2.1 miyar tl, 2016  ’ nın başından beri %16 değer kaybetmiş paramız  . Borcumuz durduk yerde 77 milyar dolar arttı  , durduk yerde vatandaş daha fakirleşti , tüm üretimimiz daha pahalılaşıyor ve elbette ki bir ülkenin parasının değerinin düşmesi onun ekonomisinin dolayısıyla siyasetin yönetilmemesi anlamına gelir .

Tuncer Efe :  O zaman ülkede ekonomik bir kriz başlıyor diye bilir miyiz ?

Yasemin ÖNEY CANKURTARAN : Başladı . Ortasındayız .

Evet arkadaşlar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran ile yaptığım röportajları sizlerle paylaştım . Dilerim sizlerin de ilgisini çeker . Yukarıda da dediğim gibi görüşmelerim devam ediyor onlardan aldığım cevaplara göre yapacağım röportajları sizlerle paylaşacağım .

 

(Visited 147 times, 1 visits today)