Sanat İçin Tarih

Okullarımızda gösterilen derslerin amaçlarının bizim bakış açımızı değiştirmek ya da bir bilgiyi yorumlarken gerekli alt yapıyı kendimiz oluşturabilip bu doğrultuda kendi yargılarımıza ulaşmamızda yardımcı olması gerektiğini savunanlardan olduğuma inanırım. Her ders kendi teknik alanı içerisindeki yorumlamaları yapabileceğimiz entelektüel seviyeye bizi getirir ve bu noktadan sonrası ilgiyle beslenerek ilerler şekilde olmalıdır ki hayatı yaşarken yalnızca teknik şeylere değil aynı zamanda deneyimi de bilinçli yaşayalım.

Özellikle tarih dersinin amacına biraz değindikten sonra bu konu hakkındaki yorumlarım çok daha rahat anlaşılacaktır kanımca. Tarih dersi neden gereklidir? Sonuçta olmuş bitmiş olaylar diyerek geçiştirmemek gerek bu dersi, “Geçmişin yıkıntıları, bugünün uyarılarıdır.” demiş George Bancroft. Tarihte geçen savaşlar, nedenleri ve sonuçları bizim geçmişte kim olduğumuzu ve bugün neden burada olduğumuzu en rahat görmemizi sağlayan şeylerdir. Neden mi?

Bir devletin başka bir devletle savaşma nedenlerini ele alalım öncelikle; toprakları daha verimli olabilir, devletlerden biri alanını genişletmek ve daha büyük bir devlet olmak istiyor olabilir ve bunlar gibi birçok neden. Buradan devam edebiliriz, toprakları daha verimli olan bir devletin tarımı daha gelişmiştir ve bu yüzden de tarım alanında yapılan ticaretleri daha çok para getirir yani aslında bakacak olursak maddi açıdan da zengin olduklarını söyleyebiliriz. Savaşı kazanan tarafa göre de askeri güç yönünden bir yorum yapabiliriz, ben bunları anlatıyorum da niçin anlatıyorum?

Anlatıyorum çünkü tarihimizi, savaşlarımızı, zafer ve yenilgilerimizi bilmek bize çoğu konu hakkında yorum yapabilme ve düşünme yeteneği katabilmekte. Mesela yalnızca sanat tarihi alsaydık sanat akımlarından yola çıkarak yapabileceğimiz yorumlar çok kısıtlıyken savaş tarihini bilerek bir ülkenin ekonomik, sosyoekonomik, coğrafi, dini özelliklerini hatta daha da fazlasını yorumlayabiliriz. Özellikle ortada “Sanat için mi toplum yoksa toplum için mi sanat?” gibi cevabı belirsiz bir argüman varken sanat eserlerinden teker teker yorum yapmak pek doğru olmaz. Sanatın amacı tarihi bize yorumlamadan göstermekten ziyade, tarihte olan biten şeylerin sanatçıyı nasıl etkilediğini göstermek ve bize o duyguları yaşatmaktır. Sanat estetik bir hazdırancak tarafsız değildir, sanatçının büyüdüğü ortama, yaşadığı bölgeye yahut siyasi bakış açısına göre değişebilir.

Örneğin Rönesans sırasında Fransa’da ortaya çıkmış sanat eserlerine şöyle bir bakalım. Gördüğümüz çoğu elementten bunun bir devrim olduğunu ve halkın ayaklandığını görebiliyoruz. Fakat halk neye ayaklanıyor? Halk neden bir tepki gösterme gereği duymuş? Sanat sorunları nedenler ve sonuçlar ile sunmaz, sanatın amacı dönemin zorluğunu hissettirmektir. Oysa burjuvadan olan bir sanatçının eserinde halk şanlı ve kudretli değil haksız ve ezik olarak gösterilmiş olabilir. O uğurda verilen savaşlar, yapılan devrimler hakkında daha çok bilgi sahibi olmamızı sağlar. Yapılmış olan ayaklanmadan yola çıkarak ülke hakkına birçok yorumda bulunabilir ve gelecekte attıkları adımları çok daha rahat yorumlayabiliriz.

Sonuç olarak sanat tarihi de en az savaş tarihi kadar önemlidir ancak sanat tarihi sanattan anlamayan ya da sanata ilgi duymayan bir kimse için anlamsız ve yorumlaması zor geleceğinden bana kalırsa savaş tarihleriyle tarihi ve ülkelerin geçmişlerini oturtup sanat için bu yönde bir yorum yapıp akımları altta bir temel varken yorumlamak çok daha mantıklı ve doğrudur. Altta temeli olmayan bir yapı yıkılmaya mahkumdur ne de olsa…

(Visited 52 times, 1 visits today)