TAPINAK

Su bitmişti çok çaresizdim. Yürümek bitmiyordu ta ki su bulana kadar. Suyun bitmesinden 15 dakika daha yürüdükten sonra çölün ortasında büyük bir göl buldum. Çok ıssız bir göldü, durgun bir suyu vardı. Ama o durgun suyun sakinliği çok sürmedi. Hemen göle daldım ve susuzluğumu azalttım. Çok şanslıydım ve birden o tapınağı gördüm. Bu zorlu yolculuğa çıkmamın sebebi olan o tapınağı buldum. Tapınağın suyun altında olacağından haberim yoktu. Ama içinden iyi şeyler çıkacağını söylemişlerdi. Nefesimi tuttum ve daldım. Yüzdüm yüzdüm ama bu tapınak labirent gibiydi. Daha fazla nefesimi tutamayacağımı fark edince hızla karaya doğru yüzdüm. Defalarca denedim bulmayı ama bulamadım. En sonunda bir sandık buldum ama sandığa ulaşmamızı engellemek için yapılmış bir cam vardı. Tekrar karaya yüzdüm ve bir taş aldım ucuna bir odun bağladım ve taşın ucunu sivrileştirdim tekrar aşağı yüzdüm ama sertçe cama vurur vurmaz odun kırıldı. Taşı elime alıp taşla vurdum kırıldı ama elim yaralandı. Nefesim kalmadığından yukarıya doğru tekrardan yüzdüm. Nefesimi toplayıp geri yüzdüm. Sandığı açtım ve bir kağıt buldum ve hayatımın amacı kalmadı bu gerçek tapınağın yerini gösteren bir başka tapınakmış… Ama “Girilmez!” yazan kapıyı ardına açmış bulundum.

(Visited 75 times, 1 visits today)