Unutulmayacak Bir Gün

Zor bir eğitim öğretim yılının sonlarındaydım. Okulumuzda mezuniyet balosu yapılacaktı ve o anda kendine bir eş aramak yerine restorandaki işimde yemekleri servis ediyordum. Akşam işim bitince eve doğru yol aldım. Yolda yürürken telefonuma mesaj geldi. En yakın arkadaşım Emre atmıştı o mesajı. Mesajda “Serbest olduğunda ara beni.” yazıyordu. Acele bir durum olduğunu düşünüp hemen onu aradım. Cevap verdiğinde “Önemli bir şey mi oldu?” diye sorduğumda o gün beni hayatımın en büyük paniğine sokan soruyu sordu: “Mezuniyet balosuna kiminle gidiyorsun?”. Konuşmanın devamı böyle devam etmişti:

-Balo mu? Ben onu tamamen unutmuşum.

– Eş bulmada bol şans dilerim. Neredeyse herkes kendine eş buldu.

– Balo ne zaman olacak?

– İki hafta sonra olacak.

– Yarın okulda konuşuruz o zaman, deyip telefonu kapattım. Aceleyle hoşlandığım kıza, Aslı’ya, özelden balo için kendine eş bulabildi mi diye sordum. Maalesef baloya kiminle gideceğine daha önceden karar verdiğini yazdı. Bana kiminle gideceğimi sorduğunda ona bir sürpriz olduğunu söyleyip telefonu kapattım. Eve geldiğimde kimi baloya çağıracağımın planını yapmaya başladım. Saatlerimi harcayıp bir çözüm bulamayıp gidip yattım. Sabah okula giderken hala kimi baloya çağıracağıma karar verirken Emre’ye çarptım. Küçük bir diyalogtan sonra kimi baloya çağırabileceğimi tartışmaya başladık. Arkadaşım konuşmayı bu cümleyle başladı:

– Kendine bir eş bulabildin mi?

– Yok. Daha kimseyi bulamadım.

-Peki eşler dansında ne yapacaksın?

– Bilmiyorum. Elinde sonunda birisini bulurum.

– Tamam. Madem kendine o kadar güveniyorsun…

– Peki sen kiminle gideceksin?

– Ben  Aslı’yla dans edeceğim, dediğinde şok geçirmiştim. Emre,  Aslı’dan hoşlandığımı biliyordu. Onu omzundan tutup bunu neden yaptığını sordum. O da gülen bir sesle “Merak etme, planımın bir parçası bu. Elinde sonunda herkes istediğine kavuşacak.” deyip yürüyüş temposunu hızlandırdı. Dersler bitince Ecem isimli sınıf arkadaşımdan baloda benimle dans etmesini istedim. Ecem’in isteğimi kabul ettiğini duyunca çok mutlu olmuştum.

Balonun olduğu gün geldi. Ecem’in evinin yanında bekleyip onun çıkmasını bekliyordum. Evden çıktığında hemen arabayı çalıştırıp okula doğru sürdüm . Bal salonuna vardığımızda parti daha yeni başlamıştı. Bazıları dans ederken diğerleri şakalaşıp gülüyorlardı. Uzun süre pop müzik ve danstan sonra beklenmedik bir anda yavaş ve romantik bir şarkı çalmaya başladı. Ecem’i elinden tutup dans etmeye başladım. Kısa süren bir danstan sonra Ecem’e bakarak “Ben şimdi içecek alıp gelirim.” dedim ve içecek almaya gittim. Bir beyefendi olarak geri dönüşümde yanımda iki bardakla Ecem’in yanına giderken onun Emre ile dans ederken gördüm. Hoşlandığım kızla dans etmesi yetmiyormuş gibi şimdi de Ecem ile dans ediyordu. Üzüntülü bir şekilde boş bir masanın karşısına oturdum. Tam da buradan gitmeyi düşünürken yanıma Aslı geldi. Yanıma oturup “Bu insanlar eğlenceden hiç anlamıyorlar.” dedi. Onun gözlerine bakıp özgüvenli bir sesle “Bu insanlar çok sıkıcı. Buradan gidip kendi eğlencemizi yaşamaya ne dersin?” dedim. Aslı gözlerinden ateş fışkıran gözleriyle bana bakıp “Gidelim!” dedi. Onu elinden aldım ve arabama doğru yürüdüm. Yakındaki bir kırtasiyeden balon, Helyum gazı ve karanlıkta parlayan çubuklardan alıp arabayı büyük bir tepeye doğru sürdüm. Arabadan çıktım, balonları Helyum gazıyla doldurup karanlıkta parlayan çubukları balonlara yapıştırıp balonları havaya saldık. Arkamıza yaslanıp manzaranın keyfini çıkardık. Aslı’nın gözlerine bakıp ne kadar etkilendiğini anlayabiliyordum.

(Visited 76 times, 1 visits today)