Yıldız

Alarmın sesi ile uyanmıştım. Yatağın önündeki cama bakmıştım kar yağıyordu yerler bembeyaz olmuştu aynı boş bir sayfa gibiydi saate baktığımda sabahın beşiydi elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girdim mutfakta sadece yarım bir elma ve su vardı çünkü annemi tümör yüzünden üç yıl önce kaybetmiştik. Kaybettikten sonra babam kendini toparlayamamıştı bir süre işe ara vermişti evin kirasını ve okul taksitini bankadan kredi çekerek ödüyorduk bu ne zamana kadar devam edecek bilmiyorum ama babamın acilen kendini toparlaması gerekiyordu neyse mutfaktaki yarım elmayı yiyip, okul kıyafetlerimi giyip dışarı çıkmıştım. Okul yolunda ilerlerken bir restoran görmüştüm kapısında da eleman aranıyor yazısı vardı aslında fena fikir değildi hem işi hem de okulu idare edebilir babama maddi açıdan yardımcı olabilirdim ama annem eskiden önceliğimin okul olmasını söylerdi bu yüzden restorantın önünden ayrılıp okula varmıştım. Okul çıkışı eve gittiğimde babam koltukta uzanmış ağlıyordu elimi yıkayıp üstümü değiştirip yanına gittim ve ne olduğunu sordum bir şey söylemeden ağlamaya devam ediyordu elinde annemin fotoğrafı olduğunu fark etmem uzun sürmedi. Babam ile konuşmaya çalıştıkça o daha çok ağlamaya başlıyordu sonunda hızla ayağa kalkıp artık kendini toparlaman lazım diye bağırmıştım bir anda susmuştu daha yumuşak bir ses tonuyla bir sürü kredi borcumuzun olduğunu yakın zamanda ödemez isek eve haciz geleceğini söylemiştim, koşarak odama gidip ne yapabileceğimi düşünmem lazımdı sonra sabahki restorandaki eleman aranıyor yazısı aklıma gelmişti bunun doğru olmadığını biliyorum ama elimden başka bir şey gelmiyordu akşam bu konuyu babama söylemeye karar verdim. Akşam babamın yanına gittim her zamanki gibi koltukta oturuyordu derin bir nefes alıp konuşmaya başladım sana maddi durum konusunda yardım etmek istiyorum diye konuya başladım babam da yanıma oturdu ve kendisini toparlayacağını söyledi en azından maddi durumumuz normale gelene kadar sana yardım edeyim olmaz mı diye sordum babam mahcup bir şekilde sen bilirsin ama okulunu ve derslerimi aksatmamam gerektiğini söyledi ve bana bunları yaşattığı için özür dileyip sarıldı sarılırken de saçlarımı okşuyordu aslında babamın bana sarılmasını özlemiştim uzun zamandır kendisini odaya kapatıp ağladığı için yüzünü bile zor görüyordum kokusunu, sarılışını, sesini, saçlarımı okşamasını, güvende olduğumu hissettirmesini her şeyini özlemiştim o gün babam ile sarılarak yatmıştık. Sabah babam dan önce kalkıp mezarlığa gittim yani annemin yanına giderken en sevdiği çiçek olan kırmızı gül de götürdüm. Çimenlerin üstüne oturdum ve annemle konuşmaya başladım, ” merhaba anne, nasılsın? umarım üşümüyorsundur bak ben geldim biliyorum küçükken eğer biri ölünce mezara çok gelme derdin  üzülürsün, ağlarsın derdin biliyorum daha geçen hafta geldim ama ölüm tarihindi gelmezsem kötü hissedersin diye düşündüm ama  bu sefer senin ile konuşmaya geldim çünkü hani sen bana derdin ya önceliğinin okul olması lazım hatta bu konu hakkında sana söz de vermiştim, üzgünüm anne sözümü tutamayacağım babam sen öldükten sonra kendini saldı işe gitmeyeceğini söyledi aslında sen bunların hepsini görmüşsündür çünkü büyükbabam öldüğünde bana o seni izliyor demiştin bende sana sen ölünce beni izleyecek misin diye sorduğumda tabi ki izleyeceğim her zaman yanında olacağım demiştin neyse uzun lafın kısası anne ben babama ekonomik açıdan yardım etmek istiyorum biliyorum şu anda bana çok kızıyorsun ama yapacak başka bir şeyim yok bir sürü borcumuz var biliyorum şu an diyorsun ki baban halleder halledemez ise anne annen, deden, babaannen yardım eder diyorsun ama sen öldükten sonra hepsi sebepsiz yere babamı suçladı o zamandan beri onlarla konuşmuyoruz” derken kolumdaki saate baktım ve saat dokuz olmuştu restorana gitmem lazımdı annemle vedalaştıktan sonra restorandın kapısının önüne gelmiştim hala o yazı vardı hemen içeri ye girmiştim garsona iş ilanı için geldiğimi söylediğimde beni bir odaya yönlendirdi  kapıyı çalıp içeri girdiğimde masasında dosya inceleyen bir kadın görmüştüm kapının açılma sesi ile bana bakmıştı .Uzun bir görüşmeden sonra işe alınmıştım çok mutluydum, akşam eve geldiğimde babam heyecanlı bir şekilde yanıma geldi ve işe yeniden başladığını söyledi o akşam da öyle bitti. Sabah kalktığında babam yatak odasında değildi evde mi diye salona indim sehpanın üzerinde bir not gördüm notta babamın işe gittiğini saat altı gibi döneceği yazıyordu hemen okul  kıyafetlerimi giyip okula gitmiştim. Okul çıkışı restoranda gidip çalışmaya başlamıştım aradan dört saat geçmişti saate baktığımda altı ya az kalmıştı son olarak çöpü çıkarıp eve gidebilirdim .Çöpü alıp bahçeye çıktım tam çöpü bırakacak iken a bahçeden gelen gürültüyle yerinden sıçradım arkama dönüp baktığımda babamın geldiğini fark etmiştim niye kapıdan girmedi anlamamış olsam da çok kafaya takmamıştım. Eve gelip yemek yemeye başlamıştık uzun zaman sonra bu kadar lezzetli yemek yemiştim, yemek yerken babam ile birbirimize günümüzün nasıl geçtiğini anlatıyorduk neyse yemek bitmişti ben de odama çıkıp ödevlerimi yapıyordum o sırada kapı çalmıştı, kapının çalmasıyla beraber babamın yanına koşmuştum babam kapıyı açtığında karşımızda postacı vardı elimize bir tane zarf verdi ve giderken dedi ki bu mektup iki yıl önce yazılmış ama bugün teslim edilmesi istendiğini söyleyip gitmişti şaşkınlıkla zarfa bakakalmıştık kendimize gelip kapıyı kapattıktan sonra koltuğa oturup zarfı açmıştık zarf annem tarafından yazılmıştı o anda ikimizin de gözleri dolmuştu ağlamamak için kendimizi zor tutuyorduk derin bir nefes alıp babam okumaya başladı. Mektupta sanki annem bizim bunları yaşayacağımızı tahmin etmiş gibiydi bu yüzden beyninde tümör olduğunu öğrendiği ve ölmesinin yakın olduğunu öğrendiği gün yeni bir banka hesabı açtırdığını orada kazandığı bütün parayı yatırdığını yazmıştı hatta babamın en çok sevdiği yer olan Bodrum dan da yazlık aldığını ve ona bunu doğum gününde vereceğini ama doğum gününü göremeden ölebileceğini düşünüp mektup a eklediğini ve evin anahtarının da bankadaki kasada olduğunu yazmıştı mektubun sonuna da banka bilgilerini, şifresini ve bizi ne kadar sevdiğini yazmıştı  okuduğumuzda şaşırsak da babam yarın bankaya gideceğini söylemişti ve mutsuz bir şekilde odasına gitmişti o gittikten sonra bende battaniye alıp odamdaki balkona gidip yıldızları izlemeye başlamıştım çok güzel parıldıyorlardı aynı annemin gözleri gibiydi o an bir yıldız kaymıştı hemen gözümü kapatıp dilek tutmuştum gözümü kapattığım anda gözümden bir damla yaş süzülmüştü gözümü açtığımda   gökyüzüne bakarak iyi geceler anne deyip yatağa yatmıştım. Bugün günlerden cumartesiydi erken kalkıp güzel bir sofra hazırlamaya başlamıştım, her şey hazır olunca babamı kaldırmak için odasına gitmiştim zor da olsa babamı uyandırmayı başarmıştım beş dakika sonra beraber kahvaltı yapmaya başladık, kahvaltı bittikten sonra babam bankaya gideceğini söylemişti ve evden çıkmıştı babam gidince evi toplayıp, ödevlerimi yapıp merakla babamı beklemeye başlamıştım iki saat geçtikten sonra kapı açılma sesini duyup odamdan çıkıp  hızla kapıya yönelmiştim babam biraz mutlu bir şekilde  eve gelmişti. Hiç vakit kaybetmeden konuşmaya başlamıştı kredi borçlarını ödeyecek paramız olduğunu hatta paranın arttığını da söylemişti ikizde çok mutlu olmuştuk tabi bu mutluluğumuzu anneme borçluyduk ve babam hazırlanmam gerektiğini söylemişti çünkü Bodruma taşınıyorduk ben babamdan yarım saatline izin isteyip dışarıya çıkmıştım çalışmaya başladığım restoranda gelip müdürün kapısını çalmıştım işten ayrılmak istediğimi ve nedenini belirtmiştim müdürde bunu hoş karşılamıştı yeni hayatımızda başarılar demişti. Restorandan çıkınca üstümden bir ağırlık kalktığını hissetmiştim çünkü okul ile işi aynı anda yürütmek çok zordu eve gittiğimde babam eşyalarımızı toplamış bir şekilde beni bekliyordu son kez odaları gezdikten sonra babam ufak bir işimiz daha var diyerekten beni mezara getirmişti annemin yanına gelince ona çok teşekkür etmiştik sonuçta bize yeni bir hayat imkanın sağlıyordu yarım saat mezarda durduktan sonra araba ile Bodrumun yolunu tutmuştuk. Eve geldiğimizde başta şaşırmıştık çünkü ev çok büyük ve genişti hem mobilyaları da vardı heyecanlı bir şekilde odaları dolaşmaya başlamıştık odalarımızı seçip yerleştikten sonra yorgun olduğumuz için uyumuştuk. Aradan bir ay geçmişti burada okula başlamıştım babam da iş bulmuştu maddi durumumuz gittikçe iyileşiyordu her gün gökyüzüne bakarak annemle konuşuyorduk ölmüş olsa da içimizde yanımızda olduğunu hissediyorduk. Bu his anlatılamazdı.

(Visited 143 times, 1 visits today)