Yol Ayrımı

İnsanı diğer varlıklardan ayıran en belirgin özelliği insanın kendine ait bir iradesi olmasıdır. İnsan iradesiyle kendi tercihini yapar ve ona göre yaşar. İyilik ve kötülük bu iradenin sınandığı en büyük yol ayrımıdır. Çünkü insan hem iyiliği hem de kötülüğü içinde barındırır ama hangisi ile yola devam edeceği tamamı ile insanın kendi iradesine ve tercihine kalmıştır.

Bizler, düşünen varlıklarız. Bu sayede hayatımızı yaşar ve kararlar alırız. Akla gelen ilk örnek, mesela yolda biri cüzdanını düşürdü ve siz de bunu gördünüz. Cüzdanı alıp sahibine mi verirdiniz yoksa başkasına ait olduğunu umursamaksızın cüzdanı sahibine vermek yerine kendinize mi alırdınız? Yapılması gerekenin sahibine vermek olduğunu hepimiz biliyoruz. Evet, bu en basit örnekti ama iyilik ve kötülüğün tercihlerimize göre hayatımıza yön verdiğini anlatmak için yeterli bir örnekti.

İnsan bazen hata yapar. Hatta çokça hata yaparız. Hata yapmak biz insanların doğasında  var , biz bu sayede öğreniyor, bu sayede yanlışlarımızdan  ders çıkarıyoruz. Yaptığımız bu hatalar bazen kötü sonuçlar doğursa da bu bizim kötü yolu seçtiğimizi göstermez. Çünkü insanız, öğreniyoruz. Fakat eğer ki biz yaptığımız hataları tekrarlar ve ders almak, yüzleşmek yerine aynı şekilde devam edersek bu olay hatadan çıkar. Biz kötüyü tercih etmiş oluruz. Örneğin, ailemizle tartışıyoruz, ki bu her ailede olan normal bir durum, ve bu olay yatışmak yerine kızışmaya devam ediyor. Sonrasında ağzınızdan kötü bir söz çıkıyor ve dememeniz gereken bir şey söyleyip karşınızdakini kırıyorsunuz. İşte yapılan hatadır. Çünkü ilk defa olmuş ve sonucundan ders çıkarılmıştır. Ama eğer ki siz bu davranışınız ile devam edersiniz bu sizin iyi yolu tercih etmediğini gösterir.

İyilik ve kötülük yaptığımız tercihlerdir. İnsanlara, hayvanlara yardım etmek en güzel iyiliklerden biridir. Böylesine kötü insanlar ile dolu, kirli bir dünyada yaşarken iyiliği bulmak zor gelmemeli. Çünkü o  zaten bizim içimizde. Biz hem iyilik hem de kötülükle doğmuş varlıklarız. Hangisi ile devam edeceğimiz tamamı ile bizim tercihimizdir. Evet, hayat koşulları bazen zorlayabiliyor. Yaşadıklarımız, gördüklerimiz, çocuk yaşta üstesinden gelmek zorunda olduğumuz travmatik olaylar biz insanları çok derinden etkileyebiliyor. Bu çok normal bir durum, çünkü bizim nasıl bir yol izleyeceğimiz çocukluktan belli oluyor. Yaşanılanların ağırlığı insanı köreltse de iyiliği bulmanın bir yolu her daim vardır. İşte tam o nokta bizim hangi yolu seçeceğimiz ile ilgili. İyilik iyiliği, kötülük ise kötülüğü doğurur. Önemli olan doğruyu seçmektir.

Kırdığımız insanlardan özür dilemeyi bilmeli, yaptığımız yanlışları kabullenmeyi bilmeli ve ne yaşamış olursak olalım iyilikle hayatımıza devam ettikçe sonunda mutlu olacağımıza inanmayı asla ama asla bırakmamalı ve böyle devam etmeliyiz. Zaten bu kötülük ile dolu dünyada iyiliği çoğaltmak için elimizden geleni yapmamız gerekmez mi?

(Visited 179 times, 1 visits today)