Yolculuğun Bitiş Noktası

Hayatımız, en uzun süren yolculuktur. Yolda olmak ise kendine bir yer arayan kişinin özlemi ve tükenmek bilmeyen umududur. Başta kişi kendini bulunduğu noktada arar. Bulunduğu noktada ya başlangıçtır ya da bulunduğu yolculuğun sonudur. Bu yolculuk, insana nerede hata yaptığını aratıp durur etrafında döne döne. Hayatın sınaması olmaz derler ya hep. Oysa hep en başa mı döner kendini bulmak isteyen insan?

Yola çıkarken türlü türlü senaryolar vardır kişinin aklında. Bu senaryoların temeli keşiflere bağlıdır: yeni arkadaşlıklar, yeni ilişkiler, yeni tatlar, yeni dersler, yeni sokaklar… Bunlar arasından da hiç beklemediği ise kendini bulmaktır. Yolun en beklenmedik varış noktası da budur. Bunca yolculuk arasından kendini bulamayan, yanlış yollara sapan ya da yolunu kaybeden var mıdır? Birey; etrafındaki insanları değiştirir, inanmadığı şeyleri değiştirir, inandığı şeyleri kurcalar durur kendini bulmak umuduyla.

Nietzsche: Kendini Bulma ve Eğitimin Gerçek Değeri Üzerine

Kişinin kendimi arama arzusu bazen felsefede klişe haline gelmiş olan soruyla karışır: “Sen kimsin”. Bu soruyu baştan atlayıp hayatına devam eden kişi kendi dışında her türlü varış noktasına ulaşır. Yani A’dan B’ye gitmesi gerekirken kalan yirmi yedi harfin hepsine teker teker uğrar. Bu sırada da kendine çeşitli cevapsız sorular yöneltir. Bu bitmek tükenmeyen içsel hesaplamalar bir süre sonra bireyi tüketir. Bir de bakmışsınız yolun yarısını çok geçmişsiniz.

Kendini bulmaya çalışırken olduğu benlikten korkar birey bazen de. Kendini o kadar iyi tanır ki değiştirmekten korktuğu yanlışlarını çevresindekilere monte etmeye çalışır. Kendinden her kopuşunda da başkalarının hayatlarına müdahale ederken bulur varlığını. Bu durum aynen köpeğin kendin kuyruğunu yakalaması gibidir ya da benliğini başkalarında aramak gibidir. Kendi zevklerimiz için müsaade isteriz bazen hayattan ve tam o sırada da yolu kaybetmiş gibi hissederiz. Tükenmeyen arayışların sonunda bünye yorgunluktan serap görmeye başlar. Ardından da bir hayale bağlanıp kendini buldun zannedersin.

PTOLEMY KLAFDIOS (Batlamyus)

Başka bir görüş de: İnsan kendini kaybetmeden bulamaz. Bu cümle bana insanların hatalarından yeni bir şeyler öğrendiğini hatırlatıyor. Ama kişinin kim olduğu doğuştan belirlenen bir şeydir. Zamanla tecrübelenip şekillenen şeyler ise olaylara olan bakış açısıdır. Kaybolmak bazen iyi gelir. Çünkü sınırlarını tanıma fırsatı ve nerelere savrulacağını görürsün. Kaybetmek ise geriye gitmek değil, aksine ilerlemektir. Bir gün ardına baktığında yani kendini bulduğunda zamanında kendini neler için yorduğunu görürsün.

Aydınlanma yolunda en büyük basamaktır, kendin zannettiğin şeyin aslında sen olmadığındır. Kendin olamamak kendini bulamamaya nazaran daha rahatsız edicidir. Çünkü kibirle her an delinmeye yer arayan bir sınırı vardır. Kendin olamamak ise mutlu olmaya daha elverişli gözükse de daha sığ ve yanıltıcıdır. Bu kandırmalardan ve aldatmalardan kurtulmanın tek bir yolu vardır: Seni kendinden uzaklaştıran ne kadar çok şey varsa onu yolculuğunun başında geri bırakmaktır.

(Visited 48 times, 1 visits today)