Bir gün gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti.
Her şey mavinin yokluğu, yeşilin bolluğu ve dehşetin çokluğu ile başladı. Sabah uyandığımda çok korktum ama ne yapabileceğimi bilmiyordum. Paniğimi kaybetmeye çalışırken değişime ayak uydurmam gerektiğini anladım. Olayı fark ettiğimde korkudan yerimde duramıyordum çünkü asit yağmuru yağıyordu ve yer gök inliyordu. Garaja koşup arabaya binmeyi düşündüm ama arabamın asit geçirmediğini hatırladım. Hızla arabama binip sürmeye başladım, sonsuzluğa gider gibi sadece sürdüm. Birkaç saat sonra kendimi bir ormanda buldum. Orada kamp yapmaya karar verdim. Biliyordum ve inanıyordum ki doğa beni bu asit yağmurundan koruyacaktı. Tam da düşündüğüm gibi ağaçlar, yağmuru içeri almıyordu. Ben de hayatta kalma mücadelesini burada vermeye ve şansımı denemeye karar verdim. Kendime yeni bir yaşam alanı inşa ettim. Kamp eğitimlerim işte burada fazlasıyla işe yaramıştı. Ayrıca doğa, iyileştiren, toprakla saran ve yeşillikler ise şifa veren bir güçtü. Tam 6 ay geçti ama saklanmaya değdi. Hayatta kalma mücadelesini başarmıştım.
Çıkıp baktığımda yağmur bitmişti ve mutluluk başlamıştı. Fakat hiçbir şey eskisi gibi değildi. Hayatımıza delik deşik bir şekilde devam etmeye alışmak gerekiyordu.
