Son yıllarda mevsim geçişlerinde yaşanan düzensizlikler, doğanın mevsim ritmini kaybettiğini gösteriyor. İlkbahar gelmeden yaz sıcakları bastırıyor, kış ayları kar yağmadan geçiyor, sonbahar ise artık serin değil. Bu değişim yalnızca bir doğa olayı değil; insanların sebep olduğu iklim değişikliğinin en somut göstergelerinden biridir. İklim değişikliğiyle mücadele yalnızca devletlerin değil, bireylerin de sorumluluğundadır.
Bireyler; enerji tasarrufu sağlamak, geri dönüşüme önem vermek, tek kullanımlık plastiklerden kaçınmak ve çevreye duyarlı alışkanlıklar edinmek gibi adımlarla doğrudan katkı sağlayabilir. Ama bireylerin çabası sınırlı kalabilir, esas çabayı devletler ve toplumlar gösterdiği zaman etkili olacaktır. Yenilenebilir enerji yatırımları ve çevre odaklı politikalarla daha geniş çaplı çözümler üretebilir. Ancak devletler arasında ki çıkar çatışmaları ve ekonomik kaygılar, bu politikaların etkili şekilde hayata geçmesini engelleyebilir.
Mevsim geçişlerinin doğallığını kaybetmesi, iklim krizinin artık görmezden gelinemeyecek bir boyuta ulaştığını göstermektedir. Bu soruna karşı mücadele, yalnızca hükümetlerin değil, her bireyin sorumluluğundadır
