Her Gün Bir Parça Müzik, Bir Şiir, Bir Tablo ve Mantıklı Cümleler

Günlük yaşamın hızla akıp gittiği günümüzde,insanlar olarak genellikle maddi ve fiziksel ihtiyaçları karşılamaya odaklanırız.Ancak insanın sadece bedensel değil,aynı zamanda ruhsal ve zihinsel ihtiyaçları da vardır.Özellikle elimizdeki dikdörtgen ekranın beynimizi köreltmesiyle,bir parça müzik dinlemek,bir şiir okumak,bir tabloya bakmak ve mantıklı cümleler kurmak gibi günlük yaşamın alışıldık aktiviteleri daha değerli olmuştur.
Müzik, Ruhun Melodisi
Müzik,ruh halimize göre ayarlayabileceğimiz ve doğru yerde doğrusunu açarsanız ruhun ilacı olabilecek bir frekanstır.Mesela üzücü bir günde Ferdi Özbeğen,mutlu bir günde Athena,hatta sıkıcı bir günü eğlenceli kılmak için Teoman dinleyebiliriz.Müzik dinlerken,zihnimiz farklı bir dünyaya yolculuk yapar,kendimizi daha iyi hissederiz ve ruhsal anlamda bir huzur buluruz.Müziğin gücü,sadece duygusal rahatlama sağlamakla kalmaz,aynı zamanda zihnimizi tazeler,günlük hayatın monotonluğundan bir kaçış sağlar.Her gün bir parça müzik dinlemek,insanın içsel dengesini korumasına ve kendisini daha iyi hissetmesine katkıda bulunur.Fakat son yıllarda ortaya çıkan ve emek gerektirmeyen şarkıların müzik zevkimizi baltalamamasına özen göstermeliyiz.
Şiir: Duyguların En Güzel İfadesi
Şiir,duyguların kelimelere döküldüğü,bazen acı,bazen tatlı olarak karşımıza çıkan dizeler bütünüdür.Sadece dizeler dediğime bakmayın.Atilla İlhan,Necip Fazıl Kısakürek,Özdemir Asaf gibi şairlerin yazdığı o dizeler Türk edebiyatına yön veriyor.Bazılarını çok derinden etkileyip diğerlerinin kendileriyle ilişkilendirebileceği dizeleri yazıyorlar.Bence herkes şiir yazma kabiliyetine sahip olmalı.Belki bazılarının içinde bir şair yatıyor fakat hiç denemediği için asla bilemiyoruz.Ama bu çok ayrı bir konu tabii ki de.
Sanat, Görsel Bir Yolculuk
Sanat,şiirin aksine,duyguların resme dökülmesidir.İçinde derin anlamlar taşır ve bazen bir topluluğu bile harekete geçirebilir.”Son Akşam Yemeği”,”Mona Lisa”,”Çığlık” gibi tabloların ardında bir sürü soru,bir sürü cevap ve bir sürü detay bulunur.bu soru,cevap ve detaylarla ilgili konuşmak ise saatler alır.Bir tabloya baktığımızda,karşımızdaki resmi idrak ettiğimizde büyülenebiliriz.Tabii eğer bu resim günümüz “sanatçı”ların yaptıkları “sürreal resim”ler değilse.Maalesef sanat bir kaç rengin rastgele bir şekilde dağıtılmasıyla olmuyor.Öyle olsaydı herkes ressam olurdu.
Sözün Gücü, Mantıklı Cümleler
Belki bu zamanların en büyük eksikliği:mantıklı cümleler.Çoğu insanın,ister büyük biri olsun ister herhangi bir vatandaş,artık mantıklı cümleler kurma yeteneğini kaybettiği apaçık bir gerçek.Her olayda bir anormallik yaratıp saçma yorumlar eklemek bence hiç mantıklı değil.Bunun nedeni anormal olayları normalleştirmemizden kaynaklanıyor fikrimce.Basit bir örnek olarak “Herkesin saatlerce telefona bakması normaldir”argümanını vereceğim.Bence telefona saatlerce tıkılı kalmak hiç de normal bir durum değil.Çok kullanılan “TikTok” uygulamasını kullanan her kişiye “Bu videodan önceki üçüncü videoda ne anlatılıyordu?” diye sorsak eminim ki çoğunluk cevap bile veremeyecektir.Bu sadece bir örnek bunun gibi mantık çerçevesine uymayan birçok örnek var.Bu yüzden mantıklı cümleler,yorumlar yapmak herkesin yararına.
İşte tüm bu ögeler insanı insan yapan ögelerden birkaçıdır.Kime sorsanız bunlar günlük yaşamın önemli unsurları der fakat bu unsurları dikkate alıp değerlendireni bulmak zordur.Ama zaten değerlendirmeyenlere söylesek, nafile olur…
(Visited 10 times, 1 visits today)