- Teknolojinin gelişimi ile insan iş gücüne olan ihtiyaç azalmıştır. İnsanın yerini otomatik çalışan robotik kollar devralmıştır. Robotik kolların kullanımı, üretimdeki hata payını sıfıra indirmiş ve birim zaman başına üretilen malzeme miktarını arttırmıştır. Oldukça kullanışlı olan bu yenilik, milyonlarca insanı işinden edip aç ve susuz bırakmıştır. Bu da böyle bir teknolojinin pratikliği ve etikliği ile ilgili cevaplanmamış soruların oluşmasına neden oluyor.
Teknoloji çağı, üretici için minimum insan gücü ve maksimum verim demektir. Makinelerin bakımı için harcanan masraf, fabrikada çalışan insanların ihtiyaçlarını karşılamak için harcanan miktarın yanında hiçbir şeydir. İnsanlar, uzun vardiyaları art arda ara vermeden çalışamazken makinelerin kullanımı bunu bir sorun olmaktan çıkarmıştır. İşten çıkarma oranı böyle teknolojiler yüzünden artmıştır. Zamanla üzücü haberler vermek bu eylem yüzünden bir alışkanlık haline getirilmiş ve insanın empati kurma yetisini köreltmiştir.
Nörobilimciler, bu durumun etkisini anlamak için fabrikalarda yüksek makamlarda çalışan insanların beyinlerini görüntülemiş ve bunu normal bir insan beyni ile karşılaştırmışlardır. Bilim insanların dikkatine ,özellikle, deney grubu ile kontrol grubu arasındaki amegdala boyutlara takılmıştır. Dipnot olarak amegdalanın çocuklukta gelişen ve empati yeteneğinin gelişmesinde büyük bir rol oynadığı bilinmelidir. Hipotezleri bir kere daha doğrulanmıştır.
Özetlemek gerekirse teknoloji insanı ahlaki değerlerinden mahrum etmiştir ancak makineleşmeye geçilmesi pratik ve kullanışlıdır. Bu bizim insani değerlerimiz ile mantığımız arasında verdiğimiz bir savaştır. Sonunda mantık insanlara gösterdiğimiz merhameti yenip bizi robotlaştırsa da hala bir insan olduğumuzu unutmamamız gerekir. Bu dünya insanlar olmadan bir hiçtir lakin teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığını inkar ede
meyiz.
