Günlerden pazartesiydi. Bugün 19 Mayıs’tı. Okulum için bir gösteriye katılacaktım. Bu yüzden yatağımdan hemen kalkıp üstümü giyindim. Annem, ben hazırlanırken kahvaltımı çoktan hazırlamıştı bile. Hızlıca kahvaltımı yaptım ve dışarı çıkıp servisi beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra servis geldi.
Servis yolculuğu biraz uzun sürdü çünkü yollarda yoğun trafik vardı. Ancak heyecandan bu zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Nihayet okula vardığımda, ortam bambaşka bir havadaydı. Her yerde şarkılar söyleniyor, balonlar havada uçuşuyordu. Öğrenciler ellerinde Türk bayraklarıyla tören alanına doğru yürüyordu. Okulun bahçesi kırmızı beyaz renklerle süslenmişti. Hepimiz gösteri için çok heyecanlıydık.
19 Mayıs’ın ne kadar önemli bir gün olduğunu bir kez daha hissetmiştim. Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği bu özel günde, onun Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesinin anlamını düşündüm. O günü hem eğlenerek hem de gururla yaşadım. Bu bayramı coşkuyla kutlamak, bana Atatürk’ün emanetine sahip çıkmanın ne kadar değerli olduğunu gösterdi.
