Bir gün gökyüzünden mavi yerine yeşil yağmaya başladı ve her şey değişti. İlk başta insanlar şaşkın bir şekilde bakışlarını yukarıya çevirdiler. Yeşil damlalar, yerle buluşmadan önce havada yavaşça dönüp dans ediyordu. Gökyüzü, alışık olunan o sakin maviliğinden çok farklı bir renkte parlıyordu.
İlk şaşkınlık geçtikten sonra, şehirdeki herkes evlerinden dışarı fırladı. Renkli, taze, doğanın en saf haliyle gelen bu yağmur, insanların içini garip bir şekilde rahatlatıyordu. Yeşil damlalar yüzeylere düştükçe, sanki toprak bir başka şekilde canlanıyordu. Ağaçlar hızla büyüyor, çiçekler daha önce hiç görmediği renklerde açıyordu. Bu yeşil yağmur, her şeyin daha canlı ve huzurlu olmasını sağlıyordu.
Ama bu değişim yalnızca dışarıda değil, insanlar üzerinde de etkisini gösteriyordu. İnsanlar birbirine daha nazik, daha sabırlı ve daha sevgi dolu olmaya başladılar. Sinirler yatıştı, karışıklıklar azaldı. İletişimde bir incelik, bir huzur oluştu. Yağmur damlaları insanların içindeki kötü duyguları silip atıyor, bir araya getiriyordu.
O günden sonra, yeşil yağmur her sabah belirli bir saatte başlamaya başladı. Gündelik hayatın bir parçası oldu, tıpkı güneşin doğuşu gibi. Artık insanlar yeşil damlalarla uyanıyor, işlerine gitmeden önce bir süre dışarıda bekleyip, yağmurun içsel huzurunu hissetmeye çalışıyordu.
Bir gün, bir grup insan, bu yeşil yağmurun kaynağını araştırmaya karar verdi. Çünkü bir şeylerin değişmiş olduğuna eminlerdi, ama neyin değiştiğini kimse tam olarak bilmiyordu. Şehir dışında bir ormanın derinliklerinde, gökyüzüyle doğanın birleşiminde bir kaynağa rastladılar. Orada, yaşlı bir kadın onları bekliyordu. Kadın, onlara yalnızca şunu söyledi:
“Yeşil yağmur, doğanın insanlara olan bir armağanıdır. Bir zamanlar insanlar doğayla uyum içinde yaşarken, bu bağ zamanla zayıfladı. Şimdi ise, doğa sizlere hatırlatmak için geri döndü. Bu yeşil yağmur, içsel huzuru bulmanız için bir fırsattır. Ama unutmayın, her şeyin bir dengeyi vardır.”
O günden sonra, insanlar yeşil yağmurun sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda bir uyanış olduğunu anladılar. Ve hayatları, önceki gibi olmaktan çok farklıydı. Artık her şeyin anlamı vardı, her şey bir neden ve sonuç zinciri gibiydi.
Yeşil yağmur sadece bir başlangıçtı. Bu sadece bir mutluluk getirmişti. Düşününce aslında bir şok yaşamıştı bütün halk. Huzuru arayan insanlar için yeşil yağmur gayet iyi bir olay olmuştu.
