Işık

  Her şey, o tuhaf ışığın pencereden içeri dolduğu anda başladı. Işık bana doğru geldiğinde parlamaya başladım. Ne olduğunu anlayamamıştım. “İnsanlar gün ışığına çıkınca parlamaz ki” diye düşündüm kendi kendime. Hemen ardından ayak bileğimde bir şeyin beni ısırdığını fark ettim. Çok korkmuştum, ya beni zehirli bir hayvan ısırdıysa?

  Hemen araştırmaya başladım ve tam o sırada kapı çaldı. Kapıda, hayatımda daha önce görmediğim bir kız vardı. Kapıyı açtığımda bana her şeyi anlatacağını ama önce onunla gelmem gerektiğini söyledi. Tabii ki bunu kabul edemedim, bu yüzden önce bana her şeyi anlatmasını istedim. Meğer o ısırık izi ona aitmiş ve ben artık bir vampirmişim.

  Bu olaydan sonra, nedense onunla gelmeyi kabul ettim. Beni diğer vampirlerin yanına götürdü. Her yer çok güzeldi. Ormanın içinde, hoş bir ev vardı. Evin içine girdiğimde en yakın arkadaşımı da gördüm. Birbirimize bakakaldık. İçimden “Sanırım o balo akşamı bir şeyler oldu.” diye geçirdim.

  Tam bunu düşünürken bir yerden “Kes!” diye bir ses geldi. Arkama döndüğümde, bunların hepsinin bir film olduğunu ve yönetmenin bana çok kızgın olduğunu gördüm. Ben de özür dileyip sahneden indim.

(Visited 2 times, 1 visits today)