Merhaba,
Öncelikle selamlar! Sizi tanımıyorum, muhtemelen siz de beni tanımıyorsunuz, öyle değil mi? Önce kendimi tanıtayım: Ben Mimar Emir. Peki ya siz? Siz kimsiniz?
Muhtemelen mesleğimi de bilmiyorsunuzdur. Ben bir çocuk parkı mimarıyım. Hadi, hayalimdeki çocuk parkını tasarlarken bana eşlik edin.
Biliyoruz ki günümüzde teknoloji oldukça gelişmiş durumda. Bu yüzden parkım 6 veya 7 katlı olurdu. Ancak düşünüyorum da, bebekler bu kadar merdiveni çıkamaz. Bu nedenle parkıma bir asansör eklerdim. Bu asansör, bebeklerin el büyüklüklerine uygun düğmelerle çalışır ve onların boyundan birkaç santimetre daha yüksek olurdu.
Şimdi parkın katlarını hayal edelim:
- 1. Kat: Büyük bir top havuzu bulunurdu. Bu havuzdan aşağı doğru uzanan bir kaydırak olurdu.
- 2. Kat: Kolayca aşılabilecek engeller yerleştirirdim. Engellerin sonunda yine bir kaydırak olurdu ama bu kez kıvrımlı!
- 3. Kat: Buraya bir oyuncak tabanca koyardım. Çocuklar, top havuzundan aldıkları topları bu tabancaya yerleştirip eğlenceli şekilde ateş edebilirlerdi.
- 4. Kat: Düğmeli masalar bulunurdu. Masaların üzerinde toplar olur ve düğmeye basıldığında bu toplar havada asılı kalırdı. Bu katta da bir kaydırak eklerdim.
- 5. Kat: Bir vagon tasarlardım. Çocuklar bu vagona binip uzun bir yolculuğa çıkardı. Vagon sonunda onları kaydırağın yanına bırakırdı.
- 6. Kat: İki tane puf koltuk koyardım. Çocuklar burada hem bir şeyler izleyip eğlenebilir, hem de dinlenebilirlerdi. Ardından asansörle tekrar 1. kata inerek maceralarını tamamlardı.
Biraz da asansörden bahsedeyim:
Asansör, özellikle 1-2 yaş arası bebeklere uygun olarak tasarlanırdı. Düğmesiz, tamamen otomatik çalışır ve sürekli katlar arasında dolaşırdı. 1-2 yaş arası çocuklarımız VIP konumunda olurdu; onların hiçbir şey yapmasına gerek kalmazdı, teknoloji her şeyi hallederdi.
Son olarak, park tamamen ücretsiz olurdu. Hatta maceraları bittikten sonra bir makine onlara küçük bir sürpriz olarak para verirdi.
Benimle bu hayale eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim! Görüşmek üzere. 😊