Merhaba, ben Mehmet. Bir gün dışarıda arkadaşlarımla oyun oynarken bulutların farklı şekillerde olduğunu fark ettim ve şaşırdım, çünkü bulutların insanlar gibi farklı renkte ve farklı göründüğünü bilmiyordum. Sonra arkadaşım Mahmut geldi ve oyunun kurallarını anlattı.
Oyunun kuralları şöyleydi: Kendine bir odun bulman lazımdı, yüze vurmak yasaktı ve oyun sırasında başka bir şey alamazdık. O odunla ne yapacağımızı soruyor olabilirsiniz. Biz o odunlarla kılıç gibi savaşacaktık. Ben ve arkadaşlarım taşlardan bir daire yapıp oraya “arena” demiştik.
Arenaya girerken bulutları tekrar fark ettim ama bu sefer başka bir şekilde duruyorlardı. Bulutların kılıç şeklinde olduğunu fark ettim. Fakat ben bulutlara bakarken arenaya girmediğimden başka bir oyuncu girmek zorunda kaldı. Bana da çok güçlü biri gelmişti ve onunla maç yapmak zorunda kaldım.
Diğerleri maçını bitirdikten sonra sıra bize geldi. Arenaya gidince rakibim bana odunla çok sert vurdu ve beni incitti. Evde otururken düşündüm: “Bulutlar ne kadar şanslı, hiç canları acımıyor ve istedikleri şekle girebiliyorlar.”
“Keşke bir bulut olsam.” dediğimde bir an kendimi kocaman hissettim. Yukarıdan arkadaşlarıma baktım ve kılıç şeklini alıp diğer bulutları kestim. Bulut olmamın sıkıcı olduğunu öğrendim. Bu yüzden eski halime dönmek istedim ve her şeyin göründüğü gibi olmadığını fark ettim.
