Her toplumun belli ahlaki değerlere sahip olması, toplumun refah içinde yaşaması ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması için esastır. Peki, bireyler ahlaki değerlerini kendi deneyimleriyle mi yoksa toplumsal dayatmalar yoluyla mı oluştururlar? Aslında bu durum kişiden kişiye değişebilir.
Toplum, belirli kurallara ve değer yargılarına sahiptir. Aile, okul, devlet ve medya gibi faktörler bireylerin ahlaki değerlerini şekillendirebilir. Günümüzde birçok insan ahlaki değerlerini toplumsal baskılar doğrultusunda belirlemekte ya da ahlaki değerlere yeterince önem vermemektedir. Bu durum, toplumun geri kalmasına neden olan önemli etkenlerden biridir.
Bir bireyin ahlaki değerlere sahip olması, onun kendine saygı duyduğunun bir göstergesidir. Eğer bir toplum kendine saygı duymazsa, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşan toplumlar tarafından yadırganır.
Bana göre, ahlaki değerler oluşturulurken kişinin kendi deneyimleri ve temel ahlak kuralları esas alınmalıdır. Deneyimler, bireyin ahlaki değerlerini geliştirmesine katkı sağlarken, toplumun belirlediği kurallar da bireyin şekillenmesinde rol oynar. Sonuç olarak, ahlaki değerlerin oluşumunda hem bireysel deneyimler hem de toplumsal kurallar birlikte etkili olmalıdır.
