Birçok yetişkin hep “Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakalım.” der durur. Peki biz bu sözün ne anlama geldiğini biliyor muyuz? Gerçekten “Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakalım.” ne demek? Şu anda yaşadığımız dünya bu söze göre yaşanılamaz bir dünya mı? En önemlisi bu dünyayı yaratmak mümkün mü?
İlk olarak bu sözü iyice anlamamız gerek. Yaşanabilir bir dünya doğanın insanoğlu için bir araç değil, insanoğlunun bir dostu olması gerek. Şehirlerde şuan olduğundan çok daha fazla yeşil alan ve araba egzozlarından çıkan kötü havanın temizlenmesi yani daha temiz bir dünya için daha çok ağaç dikilmeli. Yaşanabilir bir dünya sadece doğayla sınırlı değildir. Aynı zamanda insanların adaletli, eşit ve güvenli bir ortamda yaşamasını da kapsar. Eğitim, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılandığı bir toplum düzeni de bu anlayışın parçasıdır. Günümüz dünyasında iklim değişikliği, çevre kirliliği ve doğal kaynakların tükenmesi gibi sorunlar, yaşanabilirlik açısından ciddi tehditler oluşturuyor. Ancak bu durumu değiştirmek bizim elimizde. Daha az tüketmek, geri dönüşümü artırmak ve doğaya zarar vermeyen enerji kaynaklarına yönelmek gibi adımlarla daha sürdürülebilir bir gelecek mümkün.
Sonuç olarak “Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakalım.” sözü hem çevreye hem de topluma karşı sorumluluğumuzu hatırlatır. Yaşanabilir bir dünya, bilinçli seçimlerle ve küçük ama etkili adımlarla mümkündür. Gelecek, bugünkü kararlarımızla şekillenir ve bugünkü adımlarımızı doğru atarsak çocuklarımıza daha iyi bir gelecek yani yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.