Bu hikaye ”Saniyelerle yarışıyordum, bir mucize gerçekleşse dediğim o anda….” havuz başında flaşların gözüme girmesiyle başlıyor.
Ocak ayında yüzme yarışlarım vardı. 4 yaşımdan beri yüzüyordum. Ama bu sefer ki yarışlarımda çok heyecanlıydım. Yaşım 18 olmasına rağmen, bir çok yarışa girmiştim. Bu yarış çok çok önem taşıyordu. Her zaman ki gibi ilk önce antreman yaptım. Bir sürü yabancı insanla yarışacaktım. Bu büyük yarış Avusturya 2034 Yaz olimpiyatları idi. Yarışta Almanya, Belçika, Rusya, Amerika, Fransa, İngiltere Norveç vb. gibi bir sürü ülkeden yüzücüler vardı. Hepsi çok iyiydiler. Ben Türkiye adına yarışıyordum. Set 4, kulvar 3’de serbest yüzmede 1500m yarışına girecektim. 1.sette Polonya, Almanya ve Norveç çok iyi dereceler elde ettiler. 2. sette Amerika çok iyi derece yaptı. 3. sette Kanada ve İngiltere çok iyi dereceler yaptılar. Sıra benim yarışımdaydı. Kulvar 3’e geçtim. Çok heyecanlı ve tedirgindim. Ama kendime inanıyordum. Düdük çaldı ve suya atladım. Yüzerken gördüğüm kadarıyla İngiltere ve Amerika önde gidiyordu. Uzun kulvar yarışım bitmek bilmiyordu. Son 50m’ye yaklaştım. Taklamı atıp, son 50m’ye geçtim. Baktım ki 2.sıradayım. Saniyelerle yarışıyordum, hızlandım hızlandım, kendimi kaybedercesine kulaç atıyordum. Bir anda duvara dokundum, kafamı yukarı kaldırdım ve sağ-sola baktım. Sonra da derecelerin yazdığı ekrana baktım. 14:31:28 derecesi yapmıştım. İnanamadım. Sene 2024 Fransa Yaz Olimpiyatlarında Bobby Finke denilen Amerikalı yüzücünün skoruna çok yakındım. O dünyanın en iyi uzun mesafe yüzücüsüydü. Ve ben onun skoruna yaklaşmıştım. Sene 2034 Avusturya Yaz Olimpiyatlarında 1. oldum. Bir mucize gerçekleşse dediğim o andı. Altın madalya Ülkem ve kendim için kazanmıştım. Bir dahaki yarışlarda Bobby Finke skorunu geçmek için yarışacaktım. Artık bunu yapabileceğimi biliyordum.
